Saatler sonrası bir sıçrayış
Günışığına ekilen harf ki/lerinde
Nura değen bir koku
Nuna üfleyen bir doku
Güneşi soğutup gönlümden oku
Ayı karantinaya bağla
Sır ol da affet üstümdeki yoku
Nizamında bir buğday olayım
Toprağa hasret doyur üstümdeki toku
Gözlerimde uçuyor alevler
Vaveylâ gibi bir sûküt
Keserek sevdamı buluttan
sağnak bir ışık yağdır
Gönençli bir sılaya kurban
Sözlerin güleç yüzüne çarpar da durur
Yoldan düşmüş bir hasret türküsü
Saatli bir fukara elbisesi ile
Kimine düşkün bir azrail
Kimine hırçın bir tesbih
Ekilmiş murada yığınla
Ölüm biçilmiş bir rüzgara hasretle sanki
Kırk gün terk eyleyerek yeşil bir örgüye bulanarak
Pençelenmiş sofrasında
Tuzakların karıncalanmasını izlerken farelerin
Bir inayeti ihanetiyle vurdumduymazken
Bitiremedim gelinciklerin üstündeki yay ile oku
yitiklerin ruhundaki selaya nazar bir cürümle
Sen de eğil kulağında üfür de
Esarete bağlanarak
Atlat bu şoku...

Gezgin imgeler...