6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2483
Okunma

Bir damla su idi, bir avuç toprak;
Hem doldu gözüme, hem akıp gitti…
Saymadım, ömrümden kaçıncı yaprak;
Sararıp düştü de baharım bitti…
Hem doldu gözüme, hem akıp gitti…
Mazinin dalında güller açardı;
Susmazdı bülbülün tatlı bestesi…
Nâmeler gönlüme neş’e saçardı;
Elimden düşmezdi o gül destesi…
Susmazdı bülbülün tatlı bestesi…
Mecnun’dan farksızdı Kerem’le Ferhat;
Leylâ da Aslı da Şirin de bendim…
Nerdedir o ateş, sönmüş mü, heyhat!..
Aşığın bağrını dağlayan tendim…
Leylâ da Aslı da Şirin de bendim…
Gel gör ki, sarayım yıkılmış, harap;
Dost dediğim bile, anmaz adımı!..
Teselli eder mi bir yudum şarap;
Sevgili silerken dilden yâdımı…
Dost dediğim bile, anmaz adımı!..
Çiçeği açmadan gün be gün solan;
Târ-u mâr göğsümde Acem Bahçesi…
Eceldir kapımı çalacak olan;
Dilinde bilinmez âlem lehçesi;
Târ-u mâr göğsümde Acem Bahçesi…
21 Ekim 2008; 01:30
5.0
100% (1)