0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
246
Okunma
Yetim öksüz hakkıyla doldurmuşlar çantayı
Haram suya dalanın suçu nedir kadılar
Tek seferde yemişler kocaman bir pastayı
Devlet malı çalanın suçu nedir kadılar
İş verilmez ehline dayısı yok garibin
Enseyi örtüp durur şamarı çok garibin
Aç gezip duran karnı yalana tok garibin
Bir köşede solanın suçu nedir kadılar
Huzura varamadan yollarımız taşlandı
Diri bedenimizde ruhlarımız yaşlandı
Gece uyuyamadık beynimiz telaşlandı
Uykumuzu bölenin suçu nedir kadılar
Çözüm isteriz çözüm alıştık bahaneye
Hayattan koparıldık bağlandık makineye
Cepteki son kuruşu aktardık hazineye
Çalışmaktan ölenin suçu nedir kadılar
Her dakika ve saat zehirler tadıyoruz
Binbir dua içinde korkuyla yatıyoruz
İnsanı yaşatmakta geriye gidiyoruz
En diplerde kalanın suçu nedir kadılar
Ezer durur mazlumu zorbanın güçlü eli
Hiçbirine konuşmaz koyunun korkak dili
Elbet bir gün karınca devirir zalim fili
Yerden isyan alanın suçu nedir kadılar
Çıkılmaz kuyularda esir kaldı adalet
Yönünü değiştirdi uzaklaştı bereket
Uğursuzlar elinde halsiz düştü memleket
Başı zalim bilenin suçu nedir kadılar
Düzenin pis kırbacı her daim iş başında
Ayaklar su toplamış yoksuzluk çarşısında
Yeter ezildiğimiz haksızlık karşısında
Ağzı küfür dolanın suçu nedir kadılar
Hepsi yalan söylemiş göremedik etkiyi
Vasıfsız adamlara doldurmuşlar yetkiyi
Keyifler yerinde ya duymuyorlar tepkiyi
Karşımızda gülenin suçu nedir kadılar
Kırılmış her bir gönlün güldürsünler yüzünü
Koca bir derya olup söndürsünler közünü
Merhamet kulağıyla dinlesinler sözünü
Derde şiir bulanın suçu nedir kadılar
Çeri’yim boş konuştum döktüm dilden kirleri
Ey boşboğaz asalak senin beynin sakat mı
Sen kendinden haber ver boşver bu fakirleri
Kıçı koyduğun koltuk nasıl beyim rahat mı
Furkan AYDOĞAN(ÇERİ)
5.0
100% (2)