2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
301
Okunma

Sen ağlama babam, gözünde yaşlar.
Emeğini hiçe, sayan utansın.
Gençliğin çürümüş, saçına karlar.
Yağar lapa lapa, sözler utansın.
Otuz yıl geride, kaldı yiğitlik.
Hergün sabah erken, kalkardın kuşluk.
Ne bilesin yine, yaparlar puştluk.
Ekmek kuyruğuna, sokan utansın.
Söylersin söylersin, dilin yetmiyor.
Ekmek böler elin, dişin kesmiyor.
Çıkıp şu dağlara, gözün kesmiyor.
Seni meysimeyen, körler utansın.
Asgarî bellolmiş, yemeden yaşa.
Kaşları çatılır, yetmeyen aşa.
Etten sütten geçtin, bir soğan başa.
Açlıkla terbiye, eden utansın.
Parklarda bahçede, gezin diyorlar.
Birşey sorsan kızıp, kimsin diyorlar.
Kuyruklarda ömrü, bitsin diyorlar.
Ölsun diye göze, bakan utansın.
İki domates mi, bir tane alsın
Eti koklayıp da, yanından geçsin.
Artık şükür edip, öğrensin bitsin.
Sana zekat düşer, diyen utansın.
Keramet olsaydı, bir kuru asa.
Haram katmadin ki, helalin aşa.
İster uzun yaşa, başını taşa.
Devlete yük olma, diyen utansın.
Çevir şu gazları, çevir yanmasın.
Çağır garsonları, orda durmasın.
Su içme sen ayak, yolun gelmesin.
Üç kuruşa muhtaç, koyan utansın.
Gülüyorsun hemde, ağlar haline.
Ağzında dişin yok, damak diline.
Seni muhtaç eden, zemzem suyuna.
Bayramlara hasret, koyan utansın.
ATA’m der utanma, sen bu haline,
Çalışıp verdiğin, gelir harcına
Maaşın verirken, bir de kercine.
Burun büküp göze, bakan utansın.
Arsız arsız yüze, gülen utansın.
--------Haydar ATA -
30 Aralık 2024- Saat:01:40
5.0
100% (2)