Söz geçiremediğimdin
Sözsüz ve güçsüz bir iklim
Düğmelerimi asla ilikleyemediğim
Ram olmuş bir kere iç sesim
Metruk bir gazabın sarmalında yiten dün gibi
Yüreğe konuşlu kor gibi
Yalnızlığın defansında saklı
Bir
buluttan öte
Yağan rahmete tapan kalemin bükük boynu
Nasıl da kıldan ince ruhum ve efkârım
Rabbime koştuğum her an her gün
Nemli seyyah yüreğin serildiği
Varsın olsun yırtık bir kilim
Öteleyen kimse hayallerimi
Öksüz yüreğimde saklı bir rengi
Bahşeden Rabbe itikadım ezelden
Asılsız
sevgileri ezenler derinden
Acımasızlıkla hemhal olmuş
Kanatları kırık bir kuş gibi
Bazense pergelleri açan bir acı gibi
Nemalandığım yerin göğün nimetinden
Hacizli sözcüklere düşülen şerh gibi
Tapusu elbet Rabbimde, haizi
Olduğum her zerrem her duygum
Hazzı
ölümün
Gökte konuşlu devasa bir uydu misali
Uyruğu olmayan
hecelerden koştuğum kollarına
Aşkın kırık asasında saklı bir göz
Yalnızlığın hicvinde iken o köz
Söylemlerin değil gerçeklerin öz ve özü
Hükmedene taptığım
Leyli
zamanlardan geçip de
Acının otağında ayaklarımın yere bastığı
Ah, hünkârım…
Ah, hümayunu koca kâinatın
Ah, Rabbim sensin tek servetim
Adadığım her dilek her dua
Tapındığım sadece sensin yüce Huda
Bir bilinmez ki gark eden
Bir
hüzün ki günbegün büyüyen
Hazzı değil yaşamın
Haccı ve umresi duyguların
Saplandığım şu kör batak
Sevk eden duygulardan örülü bir yumak
Semadan düşen her rahmet
Yerden aşağı devindiğim kaç kat altıysa
dünyanın
Şems’i olmak
sevdanın
Sinemde saklı niyazım
Sağduyum dinmez varsa yoksa aş erdiğim yarınların
Tebaası duygularımın
Varsın olsun rötarlı bir mutluluk
Varsın tohuma kaçsın yarında saklı umut
Varsın veryansın etsin yer gök
Varsın varamayım menzile
Bir kitle imha silahı adeta
Yüreğin ansızın infilak ettiği
doğaüstü bir rüya
Bahşedilene şükredip acımda kilitlendiğim
Hazanın lüksü
Haiz olduklarımın rötuşu
Ezkaza giyindiğim mintanım
Tek servetim tek ihtiyacım sadece metanetim ve niyazlarım
Varsın ayrık otu addedileyim
Bir sünnettir ki
sevginin meali
İçimde saklı o devasa gizi
Hak ettiğim kadar hayatı ve sürdüğüm izi
Kat çıktığım her acı
Kat iziyle sevmenin yaşamanın tek ilacı
Hüsranın dibini vurduğum kadar
Meali hali hazırda
sevgi ve inanç
Katlı sözcüklerden örülü bir eşarp
Uçuşan saçlarıma düşen kar
Yetim varlığımda kimse sekte vurur da vurur
Yalnızlığıma binaen
Tamtakır olmuş benliğimden dökülür nidalar
İçtimada her duygum
İşgüzar olsa ne ki eşrafım
Aş erdiğim yarınlarım ve yarım kaldığım
Tamamlanmak adına tüm duam
Tecrit edildiğim hayatın
Elbet oynanacaktır son perdesi
İzni verene
sevdalı…