Sevdan bir firûze k/ağıdı gibi
Karda erimeyen bir yolcu misali
Neye efkardır döktüğüm
Gülünce başı dimdik bir heybet sarar heybemde
Sineme karanlık bir silûet verir yolun
Aşkında bir buse cömertliğiyle
Seni düşünmek ne hoş
dilimlenen bir
vakite seni esirgeyen
Soluyan
hasrete seni sığınan garib bir
mavi nakışıyla
Halatları çekilmiş bir zikir
aşkıyla
Nizamında zahidliğimde
güneşlenen
Kelâm döker
Yarık bir kalbi ölmüş y/adıyla ansa da beni
Gözlerin ahiretimin zinciridir
Bukalemun gibi rengim değişir sana
Bir ammâ gibiyken bile
Seni düşlemek ufkunda
Dar kelime dağarcığıma kucak açarken
Vildan melekleri gibi
Ruhunda ruh olayım
Sen ve
aşkında bâki kalan
Bir rüzgara derdi sorulmazken
Ve eserken
cennet i firdevsine
Sâkiydi çünkü
gönüller
Bir şaraba düş/erken sözlerine
Ölüm k/ağıdlara sığmaz
Ne
siyahlar
Ne
beyazlar giyili bir uçurtma ağzında
Ne yarenler hizmet
aşkında
Soğuk bir suda ruhunu yıkar
Kadim bir türkü k/almış şimâlinde
Yakıt gibi bir hücre kül olurken nazında
Uçurum dalgasında silkelerken
Bir rüzgar yine değer belki suna yı ekbere...
Gezgin imgeler...