Uçan balıklar karda oynaşırken
Gezinemezdim aşkınla
ufak ufak utangaçlıkla
Ve dalda iki kuş
Ağzında solucan lokması
Virgüllü desturda bir noktasız
Sonu hiçe vurgun
Sonsuzluğu cennette savurgan
Kalp gibi bir yol
Bulunmaz serüvenlerine
Maviydi çünkü gökyüzü
Biri denizde çalarken
Diğeri asumana yayılan
Kontrolsüz güçle
dimağa vuran sigara izi gibi yani
Seviyor mu diye bakarken
Balıklar uyanır diye korkarken
Sana sarıklı kalpler aşık olur diye
Kapılar sevinçten çaresiz zaten
Işıklar karanlığa doğru çöp gibi uzanır
Deli fırtınada soyunuk
Bir rüzgar vurur ayaklardan

Yutkunuş donunayında
Güneşi sayıklıyor
günler sonrası bir ufuk çizgisi
Sılada bir hasretin ödü koparken gökyüzünde
Ve kuşlar vurulmuş nizamında
Hıçkırıklarla ağlarken
aşka aşkın ve de aşık...
Yırtık bir ağız deyişi
Soluyan güvercinlere virgül
Haykırışlar sonrası bir saat
Sofrası gaibe tüneyen
Düş/erken vagonlara birer sözcük
Mahvolmuşken yokluğunda bir şehir
Kanayan yaraya hasret bir küfürle....

Dedikodulu darplar burkulmuş sokaklarda
Nâ kamil insanın içinde...
Ve aya kafiyeli sezgiler
kiyafetsiz kıy(a)metlerde
Ter kokulu cürümler var
kıfayetsiz tümcelerde
Hangi nasırlı ellerden öperek cennete gidilir
Tandır varken rüyalarda
Suya sabuna kayıyor hayaller
Neyin var neyin yok sobelenmişim kıyafetlerde
Sadece sen de g/izli bir şimal ilâ
Ve şiirler satır aralarında bir ayraç
Hediye varken kalplerde
Murad edilmiş keyiflerle...

Gezgin imgeler...