2
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
735
Okunma

Hüzne o kadar doydum ki
Yedi iklim
Yedi bahar
Yedi renkli gökkuşağı olsun istemiştim sevgilim
Çok mu şey istedim
Yürüyorum epeyce uzun zamandır
Sürgün edilmiş yüreğimle
Kavuşmuyor ellerim ellerine
Bağrımda filizlenen aşkını gizliyorum
Mapushane duvarlarına yazılan çaresizlik sanki benimkisi
Benimseyemedim bir türlü sensizliği
Bak sevgili
Sevdamızı yedi iklim tomurcuklanan şiirlere yazıyorum
Hep yaşasınlar diye gün boyu suni solunum yaptırıyorum
Başlıyorum bendeki seni anlatmaya
Mazur gör sevgilim
.
.
.
İçinde çığlık çığlık biriktirdiğin
Nota nota ezgiler söylediğin
Bazen methiyeler dizen
Bazen kızgın ateşte yürüten
Pür, şeffâf sesinden tanıyorum seni
Baba yadigâri
Anne şefkâtli
Küçücük çocuk gülüşlü
Dağları deviren
Merhamet timsâli kalbinden tanıyorum seni
Beyazın asilliği ile kardeş
Masumiyetin rengine eş
Asırlardır çilekeş
Gurbetin arsız yollarına dökülen
Öpülesi saçlarından tanıyorum seni
Dünyanın bütün kötülüklerinden korumak isteyen
Mis kokulu yemekler pişiren
Minicik balkonunda adıma özel çiçekler yetiştiren
Yılbaşı çayları demleyen
Güven dolu ellerinden tanıyorum seni
Bir park köşesinde
Yada bir otobüs durağında
Yaktığın sigaranın cefalı dumanından
Parmaklarına işleyen nikotinden
Gözlerine hınca hınç dolan özlem nârından
En çok da yalnızlığından tanıyorum seni
İyi değilim sevgilim
Affet beni
İki yalnızlık tek kalbe sığmıyor artık
Ve ben tanıyamıyorum kendimi
nagihan