2
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
334
Okunma
Rüzgar buğulu sesini kulağıma fısıldıyor
Yolun sonuna gelmişiz de haberimiz yok
Son durağın son yolcusu,son seferindeyiz
Her gün koparılan takvim yaprağı
Nefes verdikçe ömrümüzden çalmış
Sen duraksız yolcu,ben sıranın en başındaki yolcu
Mutluluk esintisi esmedi nedense bize
Yorgun bakışlarım, zamanı tutmak istedi
Yağmur yağdıkça gök gürültüsü ne beni uyuttu
Ne de yuvası dağılan mazlum kuşları...
Cama vuran yağmur damlalarının sesi
Yüreğime dokundu,notasız bir şarkı gibi
O yüzden düştü kalemime buhranlı satırlara...
Kuş kanadından savrulan damlalar
Gül yapraklarına pike yapıyordu sanki
Sevda yolunda fırtınalar, tufanlar oldukca
Meğer bana yokuşluymuş düz sandığım o yollar...
Şansını arayan bir uğur böceği uyanmış
Yaşama tutunmak istercesine bana el sallar
Sorgu meleklerim haber verdi
Bu son yolculuğumda bir tek sen yokmuşsun
Sana bir şey söylemek haddine değil
Ne diyebilirim ki bütün sözcükler yetersiz kalır
Engin denizlerde kulaç atmak
Gökkuşağının bütün renklerini yaşamak isterken
Karanlık sularda boğuldum bu son yolculuğunda
Kurşun gibi ağır bedenim, gül kokulu buselerini özler
Ben son yolculuğuma giderken bile seni sevdim
Son kez senin gözlerinle baktım dünyaya
Biten bir ömüre aldırmadan
Geçmişin penceresinden,rol kestik geçen zamana
Perde arkasından göz kırparken hayat bize
Biz farkına varmadık,nafile
Hakkını helal et, bu son yolculuğumda
YEŞİLIRMAK
5.0
100% (21)