Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
redfer
redfer

Duru bir şükür ırmağı

Yorum

Duru bir şükür ırmağı

3

Yorum

22

Beğeni

0,0

Puan

440

Okunma

Duru bir şükür ırmağı



öyle değil mi
duru bir şükür ırmağı
neden akar sadece
aktığını bilmeyen bir ırmak gibi
neden çağıldar sadece
denize yaklaştığını hesap etmeyen bir çağlayan gibi

dallanıp budaklanır sadece
güneşe uzandığının farkında olmayan bir ağaç gibi
neden büyür sadece
büyüdüğünü bilmeyen bir çocuk gibi

çeliği bile parçaladığını fark etmeyen su gibi
övülmeyi en çok hak ettiği halde
neden övünmeye vakit ayıramaz
sevincinin içinde kaybolur, dilsizleşir
haliyle, edasıyla
tavrıyla, duruşuyla
susuşuyla dil olur

hamt olur baştan ayağa
tepeden tırnağa
ete kemiğe bürünür hamt
muhammed diye görünür
elçiliğe layık görüldüğü halde
beklemediği bir makama oturtulmuş birinin mahcubiyetiyle
neden saklanır
neden örtünür

vahye muhatap olduğunda
cebrail’le yüzleştiğinde
hiç hak etmediğini düşündüğü ödülün utancıyla
neden yüzünü perde arkasında tutar
neden utanır

niye örtüsüne bürünüp de
saklanmak ister ki bir insan
‘ya eyyühel müddessir’ hitabına
muhatap bir peygambere
neden ‘kalk, ey örtüsüne bürünen’
‘kalk da, uyar ‘ der ki
Rahman ve Rahim olan

kırklı yaşlarında bir insan
sadece şükür telaşında
neden ayaklarını çekinerek basar yere
gözlerini utanarak gezdirir göklerde
her nefesi eşsiz ve sessiz bir hediye bilerek
ağırlar göğsünde kalbinin kıpırtısını

sessizce ve teklifsizce verenden
neden utanır bir insan
yağmur yağmur sevinç olup
neden yağar rahmet üzerine
masum bir çocuk gibi
yağmur tanelerini misafir eder saçlarında

var olma arzusunu dillendiremeyecek kadar
neden çaresizdir
sözün yanağına koyacak bir kulağı
kulak kesileceği tanıdık bir sesi neden olmaz

belkide
azıcık çocukluğumuzun saf örtülerine doğru gitmeli
mahcubiyetle titreyen bir çocuğun
yüreğinin odacıklarına doğru akmalıyız
ürkmeden, üşenmeden
kalbimizi o kalbin içine sarkıtmalıyız

neden mi saklanır çocuk
utanır da ondan
utanır çocuk
utanır çocuklar
çünkü hiç hesapsızdırlar
bir şeyi hak ettiklerini düşünmezler
ne taşarsa oradan sınırsız bir tebessüme bürünürler
lekesiz bir mutlulukla gülerler

kırık kanatlarına heceler sunar gök
kelimelere tutuna tutuna
düştüğü yerden kaldırır
koyu gecelerin gömleğini yırtar
en sevgilinin kalbine dokunur
salat-u selam olur
her an
her mekan

her birimiz üzerinde titreyen
kılımıza zarar gelsin istemeyen
o ana yürekli ümminin
titrek kalbinin nabızlarını
göğsümüzde yeniden hissetmemiz gerek
titreyen kalbimizle
beklentisiz ,çocuk masumiyetimizle
yeniden keşfetmemiz gerek onu

kur’an’ı güya saygı adına örtüp
duvara asıp kendimizden saklamak yerine
nasıl oldu da Rabbim beni adam yerine koydu
şaşkınlığıyla
mahcubiyetiyle
yeniden örtünenlerden olmamız gerek
o kutlu sevgili gibi


redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Duru bir şükür ırmağı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Duru bir şükür ırmağı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Duru bir şükür ırmağı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
31.12.2024 11:56:03
Şiirinizi okuyunca Müddessir Suresi'nin ilk ayetleri geliyor hemen insanın aklına.

﴾1﴿ Ey örtüsüne bürünen!
﴾2﴿ Kalk ve uyar!
﴾3﴿ Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir.
﴾4﴿ Elbiseni tertemiz tut.
﴾5﴿ Her türlü pislikten uzak dur.

Diyanet'in Kur'an Yolu Tefsirinden bu ayetlerin tefsirini okuma gereği duyup burada da paylaşmak istedim.

Hz. Peygamber Hira mağarasında vahiy meleğinin sesini işitip kendisini de görünce korkusundan titremeye başlamış, hemen ailesine gelerek “Beni örtün, beni örtün!” demiş; onlar da üzerine bir örtü örtmüşler ve serin su serpmişlerdi. Bunun ardından, “Ey örtüsüne bürünen!” hitabıyla başlayan Müddessir sûresinin ilk beş âyeti inmiştir (Buhârî, “Tefsîr”, 74/1-5). Bununla birlikte “örtüsüne bürünen” ifadesine mecaz olarak “peygamberlik kisvesine bürünen, bu ağır görevi yüklenen” anlamları da verilmiştir (Râzî, XXX, 190; Şevkânî, V, 373; İbn Âşûr, XXIX, 294).

“Kalk, uyar” emri Muhammed aleyhisselâmın, peygamber olarak tevhid dinini ve Allah’ın mesajlarını insanlığa tebliğ etmekle görevlendirilişinin ilânıdır. Resûlullah efendimiz bu emri aldıktan sonra insanları tevhid dinine çağırmaya başlamış, son nefesine kadar da bu görevini sürdürmüştür. “Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir” emri, tevhid dininin en önemli unsuru olan “Allah’ın birliğine iman ve O’na kulluk” esasını ortaya koymaktadır. İslâm’ın bu temel ilkesinin hemen ardından gelen “Elbiseni temiz tut” emri ise Hz. Peygamber’in maddî olarak elbisesini necâset vb. pisliklerden temiz tutması, mânevî olarak da güzel ahlâkla bağdaşmayan davranışlardan ve günahlardan nefsini arındırması anlamında yorumlanmıştır (Zemahşerî, IV, 180-181). Âyetteki siyâb (elbise) kelimesinin mecaz olarak kullanıldığını belirten ve bu kelimeye “amel, kalp, nefis, beden, aile, din, ahlâk” gibi farklı mânalar veren başka müfessirler de olmuştur (bk. Şevkânî, V, 374). Buradaki temizlik maddî mânada alındığında “elbise” bir örnek olup genel olarak beden temizliğinin, kezâ ev bark, mâbed vb. özel veya ortak alanların temizliğinin de bu buyruğun kapsamına girdiğinde kuşku yoktur. 5. âyette “Her türlü pislikten uzak dur” diye çevirdiğimiz cümle de dış temizlikten sonra inanç ve ahlâk temizliğini, iç arınmayı vurgulamaktadır. Sonuç olarak bu iki âyette, son derece veciz bir üslûpla, Hz. Peygamber’e ve onun şahsında müslümanlara hem maddî hem de mânevî temizlik emredilmiş olup, bu buyruğun daha ilk inen ve Hz. Peygamber’i risâlet görevine hazırlayan âyetlerde yer alması son derece anlamlıdır.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 494-495.

Saygılarımla.
se
sedat hünker, @sedathunker
31.12.2024 09:08:10
Çok güzel şiir sevgiler saygılar selamlar sağlıcakla kal allahın selameti üstüne olsun yeni yılın kutlu olsun
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
31.12.2024 05:36:42
el Müdessir
Ey örtünen
Kalk, uyar
Efendimize (sav) ebedî beyândır
Efendimize (sav) ilâhi beyândır

Büyük hatıra
Günü diri karşılayanlara selâm olsun

Çok saygımla Üstadım
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL