0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
159
Okunma
Bir yıl önce bugün, sen hakka yürüdün,
Ateş düştü içime, dağlandı sızım.
Yine bir sonbahar, yüreğimde hüzün,
Geçen zamana bak, inan anlamsızım.
İşin olmazdı fazla, gezme tozmayla,
İsterdin bir bahçe ve rengarenk çiçek.
Saadetin, olmaktı çocuklarınla,
İnşallah, ne istersen, rabbim verecek.
Mutluluğundu hep, paylaştığın sofran,
Cömertliğin açar, cennet kapısını.
Çilekeş ömründe, belki de tek sevdan,
Cennetten bahçe yapar, toprak yapını.
Çocukken, biz oynarken, izlerdin bizi,
Hiç unutmam, bir mahsun bakışın vardı.
Bize olan, şefkat ve derin sevgini,
Başkaca, daha güzel, ne anlatırdı.
Dünya gelip geçici, insanlar fani,
Hiç kimse götürmüyor, mal ile mülkü.
Her şey geçer ama, amel kalır baki,
Bize düşen hayr ile duanın hüznü.
Hiç merak etme, duamız hep seninle,
Dünyada cefa, orda inşallah sefa.
Hasenat da eklenecek ameline,
Hakiki baharın, o sonsuz hayatta.
Ölüm yıldönümünde, Mevlidi Şerif,
Okunacak adına, pişecek aşlar.
Hayır, duadan, istifa ile etraf,
Amel defterine, girecek artılar.
Hayrına bir de, sadaka-i cariye,
Belki bir sebil, belki de köprü.
Yapılınca, eklenecek ameline,
Sıratı geçirecektir, üçlü dörtlü.
Bizleri büyüttün, sevgi, himayenle,
Yardımınla, çoklarına oldun yarar.
Köyde yaşayamadın, içimde uhde.
Cennetinde yaşatsın, ilahi karar.
Mehmet der ki kırılmaz kalp, hayat fani,
Unutulur, silinir, bütün izlerin.
Gelen gidiyor, gideni gördün mü ki,
Gel gir rüyama, neydi son arzuhalin.
O mahsun, o arlı, o melek yüzünle,
Vakur ve sevgi dolu, yeşil gözünle.
Gir düşüme, böl uykumu, dileğin ne,
Mazhar olalım senin son isteğine.
*
Ey Rabbim, bağışla, ecdadı ve bizi,
Son nefeste, nasip ettir şehadeti.
İnşaallahü Teala, ver bizlere,
Dar-ı beka, dar-ı fena saadeti.