0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
187
Okunma
--------------------------------------------------------
Hayır, şair yanlış söyledi
Aşk nedir, güzel sevdiğim?
Gerçi ne bileceksin sen,
Bilseydin bu denli kor olur muyduk?
--------------------------------------------------------
Tenin aklıma geldikçe zelzeleler kopar aklımda.
Yaz gelsin farklı, kış gelsin farklı olan cildin
Beni benden nasıl olur da koparırdı?
Halbuki bir robot değil miydim sence?
--------------------------------------------------------
Şair tekrar yalan söyledi.
Sevda nedir, gönül "Bahçem"?
İşte onu bir tek ben bilirim,
Ne denli çıkılmaz kuyu olduğunu.
--------------------------------------------------------
Ben Yusuf olup da o kuyulardan çıkamazken
Senin ne haddine kalbime gelip taht kurman?
Arap "Bahçelerinden" farksız güzelliğinle,
Doldururken o kuyuyu bir yandan kanlar ile.
--------------------------------------------------------
Ben sana ulaşmaya çalışırken ne kanatlar yaktım.
Bir baktım ki sen bana geliyorsun.
Ses etmedim, suskun kaldım,
Kimse anlamasın delirdiğimi amma aklısızca
--------------------------------------------------------
Sorarlar bana nereden ediye bu,
Ayn-ı hüzünle mest olmuş surlar.
Diyemem ki bana "Bahçelerden" hediye,
Şifası içinde olduğu halde.
--------------------------------------------------------
Bir de isminin anlamını bilsen, sevdiğim.
O zaman bir daha okusan bu yazdıklarımı.
Ne dersin, sana kul olmuş gönlüme?
Belki sararsın yaralarımı "Bahçelerinde".
--------------------------------------------------------
Sen bana yüz döndükten sonra gelip de sordu:
"İyi misin, ulaştı mı Zafere?" diye.
Nasıl iyi olayım, "Kumandan"? Kardeş, ben ben miyim ki?
Kendim olmuşumdur şu anda belki.
--------------------------------------------------------
Bıraksan da senin sûfîn olsam,
Belki o zaman rindhane gönlüm düzeliverir.
Sen bana gönlünü vermedikten sonra,
Azametinden büyük güzelliğin zannımda siliniverir.
--------------------------------------------------------
Şu gönce gönlün bir çiçek açsa,
Belki o zaman açılıverir ağzının "fermuarı".
Nefse yenik düşmekten korkan şu hayatımda,
Bir hüsn’e ecel eder giderim Mâbuduma.
--------------------------------------------------------
Sen burada tırnakları düşünedur, sevdiğim,
Ben "Kumandan" ve "Velespitli"yi
Yanıma almış uzaklara giderim.
Belki Kaf dağından geçer yolumuz,
Belki de evinin bizzat önünden.
--------------------------------------------------------
Belki de "Bahçeler"in sahibi vardır diyemedim.
Gönlümdeki saltanatına buraya kadar diyemedim.
Şeb vakti erken gidemezsin aklımdan,
Bir türlü bu zelzeleye aklımda dur diyemedim.
-------------------------------------------------------
Hikmet-i Rab gelse de çözse şu aklı-gönül bağımı.
Bak, kelimeler raks ederken şu âciz kâğıdıma,
Aynı Mey-i Lal gibi dupduru olsa şu ruhum,
Belki o zaman nefse yenik düşmekten korunurum.
--------------------------------------------------------
Gerçi sen olmadıktan sonra bu nefsi neyleyeyim.
Yoksa bu ruhumu sensizlikle mi körelteyim?
Kör olsun, körelmesin de neyleyeyim?
Varmadan daha on dokuzuna o güzellik,
Ben uğruna ölmeyeyim de neyleyeyim?
--------------------------------------------------------
Sen dün bana gece şairi dedin.
Dedin demesine ama Yahya Kemal gibi dedin.
Yahya Kemal’in senin gibi bir "em"i var mı, denedin?
Olsun sevdiğim, ben de saklarım bunu, diyemedim.