3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1542
Okunma

Çıkıp gitmelisin artık rüyalarımdan…
Onlar ki benim güne umutlu başlamak için tutunduklarım…
Elimde eskiden kalma bir rüya tabiri…
Pişmanlık yazıyor uzamış sakalların için…
Ah nerde diyorum nerde?
Pişmanlık insanlığın getirisi bir yerde…
Çıkıp gitmelisin rüyalarımdan…
Ben başkasını suçlama kısmını geçiverdim hayatın
Kendimi suçlama kısmına geçtim sonra uzun uzun…
Şimdi sanki erdemli olmanı zamanı
Onun uğraşı kurduğum düşler…
Senin durakladığın ve kalmak istediğin vagonu ben çoktan terk ettim…
Çıkıp gitmelisin artık rüyalarımdan…
Ucuz bir internet sitesinde
Ucuz bir zamane Leyla mecnun olma istediğini aştım ben…
Ben aşkı gözlerinden tanırım senin…
Aşk çoktan yüreğini terk etti senin!
Sen ruhunu zamanla beraber kirlettin
Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Nidaları o kadar sahte ki artık dudaklarında…
Ne kadar da kendi yalanını yaşıyorsun…
Nasıl da eski ben kokuyorsun
Her şeyde bir haklılık
Her şeyinde bir yarımlık…
Ben aşkı yalnız sana yakıştı için sevmiyor artık…
Ya da…
Sevdim seni bir kere başkasını sevemem
O kadar sevgiliye armağan olmuş durumda ki artık!
Çıkıp gitmelisin artık rüyalarımdan…
Kadınlığımı unutturup erkekleştiriyorsun hücrelerimi
Ceketimi alıp aslanlar gibi çıkmanın asilliği bana kalıyor
Uyku hali sadece ölüme yattığım an değil sanki
Gözlerini kapatıp tüm gücüm onda olsun
Olsun ki hayata karşı güçlü olsun rüyaların
UYAN!
Gözlerime bak… en derinlerine
Orda güçlü bir ben göreceksin…
Sevebilme cesaretini gösteren ben!
Başka aşklara hadi git diye itekleyen ben…
Niye sen gibi anlamıyor kimse beni diyen çaresiz rüyaların
Durmadan AMA diyen başlayan cümlelerin…
Kadın tadında serzenişlerin
ERKEKLEŞ!
Dışarıda başka bir hayat var…
Sürekli mağdur üreten bir hayat!
Benim tek mağduriyetim dokunmadığım vücutlardır…
Geride sadece kullanılıyorum hissiyatı…
Olmalı olsun…
Hayatı beni öyle ezik korkak bir şey yapamaz
Ben 5 yıl içinde beş kere aşık olmayayım olsun varsın…
Çıkıp gitmelisin artık rüyalarımdan…
Ağız dolusu bir küfür dolaşmamı dilimde…
Tadı damağında kalan o intikam arzusu
Sırtını döndüğünde bir gülümseme olarak kaldı dudaklarımda
Hani şu acı…
Trajik…
Zavallı denilen tebessümlerden!
Hayattan intikam almak istediğinde
Ya da…
Ufak bir kıza kızdığında gel buyur kollarıma
HAYAT BENİM…
Hayat benim çünkü ne kadar mücadele etsen de dönüşün hep onadır.
Ben hep ordayım…
Oralar da bir yerlerde,
Sızlanmak istersen, şikâyet edersen aşktan ben buradayım
Ama unutma
İnsan dallarına kırına affeder
Ama
Sevgisine tüküreni asla!
Sen sevgine tükürdükçe
Hayatta sana tükürecek!
Senin o zavallı omuzların için ne kadarda ağır yük bu!
Biliyorum ki kibrin özür yeteneğini avuçlarından çaldı
Ama bir kerede benim için aynaya bak
Yansımanda beni
Aynada o boyacı ufak tatlı Karadeniz sahili kokan çocuğu göreceksin
Sen aslında rüyalarımdan çıkmamalısın
Sen bana hayat dersisin!
Zaman beni harcamasın diye mücadelemsin…
Odanda gördüğüm ve kızdığım ucuz parçaları görünce
Sen herkes değilsin diye bakmıştım gözlerine
Ah zavallı gözlerim
Onlarında kör olduğu zamanlarda gelmiş
Oysa sen ne kadar da herkessin
Sevgimi mi tükürüyorum
Sen istesem de olamam
Hızlı aşık olmak, merhamet duygumu yitirmek,
Adalet anlayışımı tüketmek…
Sözlüğümde radikal değişimler yapmak…
Mış gibi yaşamak bana ne kadar da uzak
Ama sen farklısın
Çünkü en sevdiğinin yanında öleceksin!
Aslında ne kadar da yersiz bir beddua
O zaman kendini öldürmek zorunda kalacaksın!
Kulağına fısıldıyorum
Hatta
Ensendeki nefes sesiyim
Her aşk adımında ordayım
Hayat karşına hep sen gibileri çıkaracak
Sen aşkı tanıyorsun ama
Mış gibi yaşayacaksın!
Ah benim canım
Ah benim zavallım
Her nefret şarkıları nasıl da damarlarımda geziniyor…
Ah nasılda nefsimle mücadeledeyim
Ama ben hala adalet duygumu kaybetmeme telaşındayım
Acı bir andan sonra ağza tıkanan zanax tadında yaşıyorsun
Gerçekliğin yok senin!
Acıyı kovacak suçu üzerime atacaksın ki acın hafiflesin
Ah bak İstanbul da sonbahar çalıyor…
Sensiz öyle tadında öyle kadın ki İstanbul!
Aslan kesildiğin şehir!
Bense bu satırları
Kuzu kaldığın başkentten yazıyorum…
Gözlerimden bir bulut kayıyor yine!
Sevebiliyor kalmayı ne kadarda isterdim
Ne kadar gerçekti gökyüzüm
Ah benim zavallı dilim
Nasıl da seni anlattı çaresizce
Çıkıp gitmelisin artık rüyalarımdan!
Benim suçlayacak kimsem yok
Ruhum büyüdü benim
Yıldız hep söyler yine söylemiş bir zaman
Uslandım değiştim…
O huysuz serseri kız gitti!
Kalmalı mısın ki rüyamda
Kendimle gurur duyma sebebim olsun hayatımda
Çocukken yaptığım hatalar için özür vaktim vardı
Denedim…
Ama gelecek bana geçmişte ona bunu yapmak yakışmıştı dedi
Ve ben ruhumu serinlettim
Tüküremem ben geçmişe
Güzel düşlere, çiçeklere, saatlerce bakılan sandığa, gözyaşlarımıza,
Gençlik telaşlarımıza, kaprislerimize, sabah uykularımıza
Bir kez sarılabilmek için kat edilen yollara, yazılan günlüklere
Paylaşılan kapitallere, kahkahalara…
Oynadığım annelik oyununa
Annem babama maç izlerken kahve yapar tamam o zaman
Bende yapmalıyım!
Annelik oyunu bitti!
Bir an duraksadım ne kadar da affedilmez gözüktün gözüme…
Ne kadar da yazılmaya değersiz!
Hep öyle olmadı mı?
Sen son dakika insanı olmadın mı?
Başlar da kral
Sonlarda soytarı
Sen sana miras bırakacak aşklara git ya da
Seni sevenlere… Küçük akıllarının yettiği kadarıyla
Git çünkü Seversin otorite kurabildiklerinle aşkı
Heytt oraya gidemezsin bunu yapamazsın diye egonu tatmin edebildiklerini olmalısın…
Aman tahtını kimseye bırakma…
Ben çok yeniçeri kaldım galiba hayatında ya da
Ailenin onayladığı kadar, senin baş kaldırabileceğin ölçüde
Ebilirliği olanlarla hayatını sürdürmelisin!
Şimdi tüm sahteliğin senin olsun
Ben başka gecelerde rüyalarımda seni görmeyeceğim
Her seferinde altüst edecek değilsin ya hayatımı
Ben öğrendim
Öldürmeyen her acı kuvvetlendirir
Tadını biliyorum
Sancının ben…
Şimdi balkonum bana sesleniyor…
Sıralama şarkılardan payıma düşeni alacağım
Bir sigara yakacağım rüzgâra karşı
Ve susmadan onunla beraber söyleyeceğim…