13
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
336
Okunma

Bu dizeler, özlemin derin acısını ve vuslat umudunu bir arada taşıyan bir gönlün feryadını dile getiriyor. Şairin, ulaşılması güç bir sevgiliye duyduğu bağlılık, her nefeste tekrarlanan bir dua gibi yankılanıyor. "Bu yara, özlemin rüzgarıyla kapanır mı?" sorusu, hem bir teslimiyet hem de içten bir beklenti taşıyor. Özlemin verdiği acının, belki de bir gün, beklenen vuslatla dinebileceği umudunu barındırıyor.
"Ey aşkın en güzeli, cevapsız dualarım" dizesi ise, çaresiz bir teslimiyeti ifade ederken, aşkın yüceliğine duyulan hayranlığı da gözler önüne seriyor. Her şeyin başladığı ve bittiği yerin sevgilinin adıyla özdeşleşmesi, derin bir tutkunun ve teslimiyetin işareti. Bu şiir, aşkın insanda bıraktığı izlerin zamana ve rüzgâra karşı nasıl direnç gösterdiğini, içten ve dokunaklı bir şekilde ifade ediyor.
..
Ey Yücelerin en yücesi,
İsmim dudaklarımda
mühürlenmiş,
Her harfim ateş,
her hecem bir yangın.
Gözlerim ufkum
kanayan izinde,
Hicranın sesiyle
çırpınır ruhum.
Susmaz içimdeki
sitem,
Bir hançer gibi yankılanır
kalbimde,
Sonsuzluğa uzanan
her sessizlik,
Beni sana daha çok bağlar,
ey vuslat.
Ben bir yolcuyum;
Ne bir durak var
ne de bir liman,
Gölgem bile
terk etmiş izimi,
Zamanın açtığı yaralarda
boğulurum,
Her adımda biraz
daha kaybolarak.
Ey cevheri gizli sevda,
Her sabah, yeniden
düşerim yoluna,
Sensiz bir dünya,
suskun bir çöl bana,
Hüznümde bir ömür,
aşkınla aşina.
Gece yıldızları
süslerken yalnızlığıma,
Her biri gözlerinden
çaldığım bir ışık,
Kalbimin kuyusunda
yankılanır adın,
Baharın tomurcuğu misali,
hep derinde.
Bir gün bulur muyum
bilmem vuslatını,
Bu yara, özlemin rüzgarıyla
kapanır mı?
Ey aşkın en güzeli,
cevapsız dualarım,
Adınla başlar her nefesim,
her sonum.
Kul Derviş
5.0
100% (17)