İlk ışıkları mıydı
Vaktin

Ya son yansıması
Gözlerinin

Öyle bir resitali
Bir müzikali
Vardı ki gök yüzünün
Yarı kuvvetli ve
Hafif sert
Eşliğinde rüzgarların
Dağılan ve uzaklaşan
Bulutlarla
Öyle nadide
Salınışlarla
Rotasız ve spontane
Uyumsuz
Dengesiz ama kopmadan
Değişen irtifalarla
Öyle başlarına buyruk
Ard arda ,yan yana
Kaya kaya
Arada bir dalış
Sonrası bir yükseliş

Birbirinden biraz uzaklaşıp
Sonra bir araya toplanırcasına
Birkaç gruba ayrıla ayrıla kimi
Kimi kuzeye deniz yönüne
Kimi güneye karaya
Kimi güneşin doğuşuna
Ve batışına
Uça uça
Çarpa çarpa
Kanatlarca

Ne sancılar
Haberler estiriyorlardı
Kim bilir hayırlısı
Ne anlaşmalar, tutuşmalar
Ne uyarılar, ikazlar
Ne sitemler, hazlar
Ne vesileler
Birbirlerine
Kim bilir

Dans ederlercesine
Karmaşık bir sırada
Yarışında
Kapışında
Haykışında
Darasında
Martılar

Çığlık çığlığa
…

Öncesi
Önsözü ve de
Sonrası
Baştan, sona arası

Belki de son
Kapanışları
O hiç açılmayan bakışların
Pencerelerin
İzin vermez
Kesitlerin

Muamma mı
Mechul mu
Hakikat mi
Yankılarca, yankısı
İzlerce, tanısı

Varlıktan koyumsu kapalı
Yokluktan açıkımsı aralı

Okuyamadım mı
Yazamadım da
İkrarı mı da
Duyulmadı mı

Anla dedim de
Anla
Anlayamadı

Bilebilmek kadar
İnanmasını diledi
İlla …
Adın kadar
Adınla umarcasına

Emin olamadın mı
Onca vakit
Teslim olası
Güvenesi
İlla dedim İlla…

Daha fazlasına
Bükülemez
Eğilemez
Açılamaz
Kısılmaz sesim

Varlığına şahitliğim
Yokluğuna çakılışım

Eyvallah
Dedim
Eyvallah…