Enkazlarla örtülü yüreğime bir umut ektim
O benim olmayacak ötesiz hayalimdi
Seven sevilenlerin arasında boynu bükük kaldım
O yanan ateşten gelen ses benim çığlığımdı….
Hep kapıda kaldım her mevsim
Ne girebildim huzurdan içeri
Ne de çıkabildim karanlık evin bahçesi perçinli
Bir can kül oldu mesken tuttuğum yamaçta
O yükselen dumanlar ruhumun derinliğiydi…
Felekle pazarlık ettim bir gün
Oturduk kerpiç evin damına
Konu muradsız hayallerimdi
Ben kaçak çay tadında demimi almışken
Karanlık olsun hayaller sen yine de kal derken
Bakıştık bir süre gün tekrar tekrar ağarırken:
Bu ne yaman çelişkidir felek
Kalır mı bende artık bu deli yürek
Pazarlığın bile kahpece senin demek
Karanlığım
doğacak ben olurum sana bir fişek
Evin damından karanlık akıyor yerde kalmış döşek
Çaresiz çareleri de toplayıp sineme çekerek
Uğurlar olsun sana benim düşlemem gerek…
Bir
gül düştü ellerime kıyamadım bakmaya
Gözyaşımla sulardım bırakmazdım soldurmaya
Sineme sarınca dikenlerinin ucu kana bulanırdı
Bir kanıma bir
gülüme tebessüm kâfiydi
Şimdiler de mevsim yaz ben hep sonbahar
Kimseye ah etmedim kendime ettiğim kadar
Z
annetme ki her
doğan yeşerecektir
Bazıları suyu değil kanı tercih edecektir
Kan kokusu almış köpekbalığı gibi
Saldırıyor felek yine bana
Bilemem kapanır mı?
Zalim hayatın açtığı bu yara…
Yaşıyorsam nefes alıyorsam
ölüm icabı
Fani
dünyada çektirtme YA RAB bu azabı
Ben büyük insan olamayacağım hiçbir
zaman Olsa olsa büyük
çocuk kalacağım buna inan
Sen ki bana
yalan söyleyen hayat
Sen ki feleğin iş birlikçisi vicdanı bayat
Bir ben mi kaldım bu
dünya da baki
Aldırma ben gidince bulursun yeni bir fani…