İsterdim ki
Günebakanlarca
güneşin olsun ömründe
Yıldızlar kadar umudun olsun düşünde
isterdim ki
Bir gaz lambası olayım
Kireç kokulu odan içinde
Nazlı nazlı salınırdı alevim
sana ışık olabilmek için
isli camın içinde
İsterdim ki
Yanan bir ben olayım gönlünün ateşinde
Şimdi ne köz kaldı ne ateş
Savruldu küllerimi bir Ahuzar’ın nefesinde
Üzgünüm bir elif miktarı
dokunamadığım için geçmişine geleceğine
Renk olamadığım için
bastığın yere, gökyüzüne
Küskünüm nefes olamadığım için
göğüs kafesine
Pişman da değilim
gönül kapının eşiğinde
bir ömür beklediğime
Şimdi söverim de
böyle kadere amelelik edenlerin
gelmişine geçmişine
Alkış da tutarım emekleyerek sancağı burçlara dikenlere
Severim üzülürüm de
kaderin çarkında ezilenlere
tükürürüm kader diye boyun eğip
biat edenlerin yüzüne
Acırım da acınacak ibretlik hallerine
Şimdi bir yanım kan revan içinde
Her yanım yanar durur ateşler içinde
Bir ateş ki sönmez
ruh bedeni terketmedikçe
Ahmet ŞAHİN
13.11.2020