Dağlardan yankılanır çığlıklar
Yürek deler feryat figanlar
Kapatsam kulağımı içim kan ağlar
Bu gözler neler gördü bilemezsin

Yaş erince buluğ çağına
Kefen biçilir masum çocuğa
Süt kokuyor ağzı kucağında yavrusuyla
Bu gözler neler gördü bilemezsin.

Sabah ezanı daha okunmadan
Güneş çıkmamış henüz dağlardan
Yalın ayak koşarlar karlardan
Bu gözler neler gördü bilemezsin

Evcilik oynamak oyundan değil ibaret
Köşe kapmaca oda duvarlarında eziyet
Sessiz sinema bu ağzını tut sabret
Bu gözler neler gördü bilemezsin.

Ahırdan duyulunca ürpertici çığlıklar
Namus davası bu diyen cahil ahmaklar
Ya kefen ya gelin ikisi de çocuklar
Bu gözler neler gördü bilemezsin

Tandır başında elleri kınalı fidan
Bakışı kanlı duruşu aciz bir yaman
Töre dedikleri yenilmez bir safkan
Bu gözler neler gördü bilemezsin.

Varıp erişemezsin dudak tahtına
Aşkı yazamazsın gönül bahtına
Kilimlere doku bırak usulca kapına
Bu gözler neler gördü bilemezsin.

Sessiz kalmak adettendir ağzını açma
Ölümü izlemek gösteriş gözünü kapatma
Elden birşey gelmez örfünü bozma
Bu gözler neler gördü bilemezsin...