20
Yorum
76
Beğeni
0,0
Puan
1174
Okunma

bırakma,
bırakma sakın kokuşmuş bu köhne dünyanın
sıkışan kaburgasında ellerimi bırakma sevgili...
gözlerim varlığıma âmâ sensizliğin hudutlarında
hem bilmez misin.. ruhum hazan, dökerim yaprak
mevsimi yaz olan sürgün-ü yas son baharlarımda
sendir, sanadır ummanları mürekkep belleyip
akıntısına derunileşen mülhem-i sevda satırlarım
ey yüreğini yüreğime kat, kat örtündüğüm,
telaşımın kızıl goncalı ey asude mahzunluğu
gam, figan, sılam bildiğim incitme gözüm yaşını
duamsın kabul-ü adak duam, semaya durduğum
sökme göğsümden sen güneşimi, doğsun şafak,
sökme göğsümden ay’ını, yıldızını doğsun yine mehtap
ey canıma, yangınıma
közünde, özünde merhem olan aşk-ı hemdem
koparma yüreğimdeki o nadide çiçekleri
bıraktığın gerinde, zemherinde solar düşlerim,
açmaz hiç bir bahar gamzelerimde gülüşlerim
ey ince sızımın vav hali, mahlası, düşlerimin yek sahibi
uzun soluğumun seher yeli, sessiz menzili
susamak and olsun yoktur inan yoktur hiç bir sualim
fısılda bir şiir daha güzünde, hüznünde
biz, bize susalım...
~°~
~°~
~°~