4
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
345
Okunma
gözlerini kısan geceye benziyor hayat
gizemli göğsünü ilikliyen yıldız süvarisi
soğuk kahvede ki tüm zarafeti ile
göynümün en güzel yüzüne düşüyor telvesi
ve fısıldıyor her bir hecesi, hevesi...
şiir bu değildi elbet
~°~
ruhum huzur penceresine açılmışken
döndüm o son seferin yolcusu olarak
Islanmış havanın kuruyan rüzgarına takıldım
volta atan ıslığın sessiz koylarında
makyajı akmış gecenin gözlerine ilişip
Kayboldum...
Boğuldum...
Yok oldum...
varlık sahası terk-i dünya
siyah atlasın bitmeyen döngüsünde
yıkım kuşlarına bir teslimiyet düşüyor
göç vaktinde üşümüş yelkovanla akrep
bir avazda boğulan hıçkırık kuşları,
semayı kemirmekte
dirayeti kırılan çırpınışların ölüm getirdiğine inanılan
ve ölümü kusan ahvali yangın
hangi meydana düşerse düş, evvelini gömüyor
kangren bir mahşerin toprağına çarpan inilti
zamansız kızıl bir gonca doğuruyor
Sessiz ol dünya içim çok gürültülü...
Hepsi bu.
~°~
~°~
~°~