6
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
1134
Okunma
makul
sebepli bu serkeşliğimiz
mesela sen belli belirsiz
ben deli dolu bir sabah
sahisinden bir sesle
siyah beyaz bir fotoğrafta durdurup anı
huysuzlanan atları düşünüyorum
kıskıvrak doru ve duru
bir şeyi iyi biliyorum ben
bir başka benle ben olmuyor
huzursuzluk bir kitap adı
anice bir hüsran içinde durduk yere
kristal bardak semaver mayıs çayı
annen mutfaktan seslenir "haydi, sofra hazır"
çürümüş mevsimlerden
evlerin el değmeyen zaafları
burnumda iyotlu küf kokusu
bütün çakallar ağız dolusu
içimin sokak taşları her kavgayı besliyor
yorulmuş duvarlarda tarihin sessiz hüznü
haketmiyor istanbul bunca küfrü
diye geçiyor içimden bütün gemiler
hilekâr bu edâ
çocukluğumun sesinden gelen pürüz
dehlizlerinde sâkil bir ihmal
tam da alnımızı on 2’den nasıl bir nişan almak
nereyi dönsem iç sesimde inatçı bir isnat
habire annesini yaralayan kızsın sen
lekeli bir bellekle duraklarda bekleyen
sonu hiç yazılmamış bir öyküde isimsiz kahraman
darmadağın karmakarışık ismiyle müsemma
Jüli d