15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1965
Okunma

Cevabını biliyordum
Yorgundu dudakların bana karşı
Birikmişliğin verdiği yumru
Sıkıyordu göğsünün ortasını
Nefes alamıyordun belki
Belki almak istemiyordun çabucak ölmek için...
Zamansızdı
Ve sızıydı karşına çıkışım...
Korktuğun sayfaları çevirmezdin,
okuduğun kitaplarda...
Her paragraf,
bir bıçak gibi saplanırdı düşüncelerine...
Virgülse,
çengelini takıp sallandırırdı düşlerini yer çekimsiz göğe...
Kirpiklerin her dolduğunda gözyaşıyla
Karanlık şehirleri sel alıp götürürdü mutlaka
Sen seçerdin şehirlerini
En Ahh’ı bol olanını, en çok yürek yutanını...
Karalardın güneşi kaleminle
En küçük bir ışık huzmesi kalmasın diye...
Umutsuzluğunla örerdin duvarlarını kendine
Ve
Her "Yeter!.." dediğinde
Umutla kırılırdı o duvarlar yerle bir içine...
"Ellerin kandı bilirim..."
Şimdi mutlu son dilerdim bu şiire,
Rapunzel saçlarını uzatsın prensine,
Pamuk prenses o elmayı hiç ısırmasın, kalsın sevdiğine,
İsterdim Jezabel, çok isterdim...
"Ama"
Sen yüreğinde başkalarına yataklık ederken,
Bu öykü, yağmurlarla bitti bi(r) gece.....
Gökay Birkan SUCAKLI ’ Alen
Jezabel’e Mektuplar