12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1573
Okunma
Bütün fırtınaları mühürlüyorum ağzıma,
Tembel yanlarımda ayağa kalkmayan tembel çocuklar var,
Çığlıklarım kapı aralıklarından tekmeyle
Tıkanıyor tekrar içeri, karabasanlarla uyanıyorum
İnsanın sabahına, dudağımda patlayan kanlarla.
Şah damarıma asılıyor başı olmayan heykeller,
Ağlamayı ırmaklara
Bıraktığım günden beri,
Eşkıyalar süt emmeye başlıyor
Kefenimin kar beyazında,
Mezar taşımın sivri tarafına oturtuyorum
Kavgamla büyüyen karanlığın yorgunluğunu,
Hiçbir semte sığmıyor dağ yollarından ördüğüm zaman,
Depremler kadar suskunum, gürültüler kadar sessiz,
Asılmış adam resimleri satılmaya başlamadan çocukların
Erken uyanışlarında,
Şiirden anlayan adamlara bir Nuh tufanı
Gemisi inşa etmeliyim hediye olarak,
Hüzün ağaçlarının
Gövdesinden yapmalıyım gemiyi,
Tüm karanlıklar çöktüğünde
Gömüldükçe sulara mecburi ikametgâhlar,
Onlar gökyüzünün
Mavisini yakalamaya yükselsinler…
Yaptıkları tuğlalı evlerinin içinde
Müdavim kalsın…
Yürek çağrımıza baltalarla saldıran ilkel yaratıklar…
Hiçbirini almayın gemiye,
Gitgide yükselmeye başlayınca sular,
Merhamet kepenklerini indirin yüzünüzün damından,
Bir pankart asın kocaman harflerle yazılı…
Hüzün gemisi hüzün ağacının kalın gövdelerinden yapılmıştır,
Bu gemi şiir severlere aittir…
Şiirsiz insanlar binemez ve de şiir sevmeyenler…
Lütfi Kireçci