0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
304
Okunma
12 EYLÜL
Zaman seksenli yıllar aylardan Eylül’dü
Sonbahar gelmeden yapraklar döküldü
Sokaklarda inzibatlar ejderha gibi endamla
Korku salıyordu elinde tuttuğu silahla
Sömürülürken nerdeyse bütün dünya
İçimizden onlara uşaklar vardı askeri makamda
Tutuşturdu görünmeyen eller ateşi sokaklarda
Kardeşin kardeşle ne derdi olabilirdi aynı vatanda
Hesaplar yapılmıştı uzak kıtadaki beyaz binada
Milletin tepesine çökeceklerdi yeniden hunharca
Apoletler takılınca başkası tarafından
Emir almak dokunmazdı küffardan, gâvurdan
Ajanlar cirit atıyordu Çorum’da Maraş’ta
Mermiler sıkıldı pervazların arkasından sağa sola...
Alevlenince sokaklar kurguyla, silah sesiyle
Zamanını bekledi darbeci cunta pençesiyle
Çok sürmedi tanklar göründü meydanda
Kelepçeler takıldı sağcı ve solculara bir anda
Bir tebrik geldi! Beyaz Saray’dan Kenan’a
Başardın sende diğerleri gibi kahramanca
Anlamadı meydanda kardeş kardeşle kavga edenler
Nerden bileceklerdi at gözlüğü ile gezenler
Kuruldu mahkemeler dar ağacının gölgesinde
Hakimler hüküm verecekti önlerine gelen listelere
Hakimin hükmü dar ağacının ipine yazıldı
Hapishanenin duvarlarına vasiyetler kazıldı
Çığlıklar yıkadı Ulucanlar’ın taş zeminini
Pencerelerin baktığı tek yer dar ağacının direkleri
Masum olur mu masumu asan hükmü veren hâkim
İlahi mizan kurulunca görecek elbet ettiğini zalim