0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
228
Okunma
Derinliğin asudesinde bir fırtına kopar
Suyun arında akan kaleme
Caka satan sevdanın
Öter kızıllığında bir kuş kahkahası
Cürme yatan bir bülbüldür bu sanki
Güle balık ağzında şerbet damıtan
Belki de bir keklik ah u zar eden diliyle
Vakitsiz bir endişe kıskançlığıyla...
Çaresizliğinde suskun bir kaş çatığı
Bekleyerek
ayağı ateşli bir ermişi
kül ederken kalbiyle
Cennet ile şakırdayan bir delinin baş imamlığında
Saatler hakir değil aslında
Annelerin ölmek gibi derdi olmasa
Melodisi kır gelinine gelsin
Asmasında bir gönül
Ne yaprağını tanır
Ne de hırsızını
Çünkü herkes
derdinde bulur sanatını
Kanadını
Yanan kıblesinde avuç içinde
Göçen kırlangıçların mahrem giysilerinde
Sana vurulmuş birkaç imgeyle
Neye vurulduğunu kimse bilmesin
Maviye sellenir şuurda harfler
Göklerde parıldar kayan yıldızlar tanınmışlığında
Aya karşı gazetelenmiş bir d/okunuş esmasında
Varlığım yokluk gibi
Yokluğum alınyazımdır zaten...
Neye dönüşüm geçirir adım aksanıyla
Paranoyak bir film şeridinde
Gezgin imgeler....