6
Yorum
44
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma

....
ellerim boşlukta
gözlerimde senden kalma bir çığ tufanı
ölü boşluklara çığlıklar diken
senden sonra öğrendiler bu el’amanı
soluğumla çatışan bu harami dumanı
iki şey istila ediyor genzimi
pas ve zan
öyküsünü kuşların bildiği sadece
senden habersiz açan her çiçeğin
kokusunu yok sayıyor vatanım
senden sonra
saplandı ıslıklar kara
nârlaştı sular-inatlaştı rüzgarlar
bütün renklerini susturdu mevsimlerim
Issız istasyonların yalnızlığı biriktiren avare duruşuna
kalbimin tek sesli koro alfabesinden
çırpınışlar devirdim dağlardan
rayların bağrından
ud seslerinden
adressiz - adı konulmamış direnmelerle
adının değdiği her yere
senden sonra
ceylanlar indi çeşmesine gözlerimin
ıslatmışım tüm yaşamı
adım adım kefen biçildi adına sözcüklerin
akar mıyım bir gün senin de damarlarından
sen miydin o yeni doğan gün saatlerinde
dalgın bir denizin şehlâsından dönmeyen
isteğin cellatları at koşturuyor
ekşi ve terli bir sessizliğin gerdanından
nöbetler deviriyorum sensizliğin girdabına
yer ve gök üstüme çöküyor
ne hiddetli bir ihtilaldir bu
kurbanını bakışlarından tanıyan
uyan artık
savur gözlerini iki nefes gibi
sendeleyen zamana ve figana
efkârı lanet kusar şarkıların
çarpışmayan hiçbir nota kalmadı dilimde
yegâhtan bir neva gizini söyletir ruhuma
dinle gözümün atlası
yüzümün suluboya kırmızısı
çayırsız çimensiz coğrafyası dinle
birazdan için çınlar belki de
sen miydin o
çizgilerime sıkışmış ırmağın kederli nakşı
tazelenen kıvılcımların semazen başı
hangi lehçenin moru ihanet etti gözlerine
en uysal dalgalarla gel yine
bir daha çağla
b’aktığın yerlere beni de sürükle
_boran