KAÇ KURBAN DAHA GEREK

Söylesene
Kaç kurban daha gerek açlığını doyurmana
Kanla dolu billur kadehler
Galibiyet naralarıyla havaya kaldırılıp
Kaç kez daha tokuşturulacak

Bilmez misin
Karanlığın bile eli titrer kırarken gönülleri
Açgözlülüğün zindanında
Gözü kanlı günler nasıl çıkar aydınlığa
Güneşi doğmadan söndürensin
Zehirli bir mürekkep çizerken mahşeri
Keyifle çubuk tüttürmek ancak cellada yakışır

Çırçıplak bir suskunluktur
Yarattığın dehlizin gözbebeğine yağan
Can çekişen yeminlerin sökülür yüreğinin yemenisinden
Sen lanetler yağdıran dur durak bilmez bir boransın

Üzdüklerinin masum gözyaşları
Gün gelir ok olur parçalar bedenini
Yaşıyor gibisindir boşlukta, alacak nefes bulamadan
Kaybolur, karalar bağlarsın Araf’ta
Daha kaç kurban gerek tahtından inmen için
Kaç kurban saltanatının sonunu getirir


AYLİN