2
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
379
Okunma
Can kardeşim rahmetli Talip Kulaç’a
Aziz dostum dün gece rüyamda misafirdin
Sanki ayrılık yeter gayrı çık gl diyordun
Hasret duvarlarını gölgenle yere serdin
Bir şehsuvâr gibiydin ardında aşktan ordun
Bakışların durgundu ellerin buzdan soğuk
Saçlarından toprağın teri süzülüyordu
İnce ince titreyen ses telin biraz boğuk
Seni öyle gördükçe ruhum eziliyordu
Söylesene kabrinde üşüyor mu sol yanın
Aşka Talip olmandı aşkının tek muradı
Her gün azalıyorken altında âsûmânın
Son üç beş kişi kaldık yaşıyor diye adı
Hangi tâcir alır ki yokluğunda bu derdi
Ya da hangi ağacın altına diksem susuz
Zaman yorgun sineme hoyratça çile serdi
Bu yüzden gözbebeğim uykulara uykusuz
Ahret kardeşliğine kavilliydik ikimiz
Oysa zaman nasılda savurdu bahtımızı
Şimdi geride kalan solgun dimağlarda iz
Niye yetim bıraktın ukba’ya ahdımızı
Anla artık hâlimi mazinin yâdındayım
Ne eski dostlar kaldı ne kaldı ahd-e vefâ
Samimi sohbetlerin hicrânlı tadındayım
Ya bir selam yetiştir ya da çık gel son defa,
Sen bana gelmesende sanki gelişim yakın
Az bekleseydin diye kızacağın hakikât
Zannetme tükenecek bizlerden sonra akın
Güneş tekrar doğarken diriliriz kat be kat
Altay’dan Viyana’ya emsâlsazdi düşümüz
Tanrı dağı kadar hür kimsesizdi ülkümüz
Ondan biraz buruktu dudakta gülüşümüz
Bizden sonra söylenir belki buruk türkümüz
_______Makberî