Sana olan sevgimi, dilim anlatamaz
Kalbim izah etse de sonucuna varamaz
Gencecik bedenini, büyük düşünceni
Beynim yazmaya çalışa da tam olarak yazamaz

Temiz, masum isteğin, dolaşır yüreğimde
Havale edince vicdanıma hoplar durur yerinde
Düşündükçe o dik duruşunu, o berrak zekânı
Rahat dolaşamıyorum güzelim yeryüzünde

Geleceğin karartıldı Avrupa çöplüğünde
Duyguların sömürüldü hainin sözlerinde
Saflığının, temizliğinin kurbanı oldun
Hayatımız sürünür her günün seherinde

Sevdan ateşten köz, yanıyor yüreğimde
Seni hatırladıkça, harlar her seferinde
Belki de bir gün çıkıp geleceksin diye
Kapım açık durur, bekliyorum evimde

Her sabah seni görürüm, bulunduğum yerlerde
Varamıyorum, kayboluyorsun yeryüzü zemininde
Gülüp bay bay ediyorsun masmavi gökyüzünde
Hep göz gözeyim seninle, gözlerim gözlerinde

Müptelası olduğum nazik ellerin, sürekli ellerimde
Güzel yüzün ilk günkü gibi durmaktadır zihnimde
Sen, uzakta olsan da benden fersah fersah
Ruhlarımız illa buluşur, yerleşir bedenime

Nereye gidersen git, mavi boncuğun bende
Her şeyini bana bıraktın, ayrılıp gittiğinde
Merak etme, endişen olmasın hiç, sevgilim
O güzel, masum bakışların halen emanetimde

Aşkımızı dondurdum, dururdu aşk evinde
Büyüdü, dolaşıyor Dünya’nın her yerinde
Raks ediyor, oturuyor güneşin gölgesinde
Hiç yaşlanmadı, halen son sekizinde

Biz ölsek de aşkımız kalır hep yeryüzünde
Dünya ile birlikte ölür kıyamet saatinde
Gelip bizi bulacak cennetin merkezinde
Ebediyen mutlu olacağız o gün, ikimiz de
*
Tükürüğümüzü taşıyacak hainler yüzlerinde
Gözlerinde köz oluşacak, bizi gördüklerinde
Dedikodu dışında bir şey olmayacak yemeklerinde
Affetmeyeceğiz, bin sefer pişmanlıklarını belirseler de

11.08.2024-Ankara