3
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
396
Okunma

Doğancılar’dan meydana indi
soluk soluğa martılar
Gagalarında
Uykudan yeni uyanmış
Bir tutam karanfil mangası
Evvel zamandan gelen
Aşkın yoldaşı
Sarı bir gülü vuracaklar
Yağmur italik yağıyor
Yeşile sarıyor sokaklar
Ud çalıyor köşe başında
Ömrün son faslındaki bank yalnızlığı
Hazırdı meydan
Yağmurun ağırlığı
Yenik düşüyordu toprağa
Nişan aldı
Dalları,acıtan kıvrım yapraklı
Karanfiller
Yağmur sabah türküsü gibi yağıyor
Keskin korkutucu eda ile
Nişan aldılar
Şiirin ateş olduğuna
İnanan
Yağmur öpüşlü adam
Acele açılmış mektup heyecanı ile izliyordu
Olup biteni
Meydanda
Sarı bir gülü vurdular
Dağıldı yaprakları
Düştü göğsü yaralı fedainin sinesinden
Şiire uğramayan ses böldü
Nefes alışını
Sızarak
Akarak
Toprağa karıştı kanı
-Üsküdar’da sarı bir gülü vurdular
Çok saçmaydı bu
Yağmur öpüşlü adam
Cam kırıkları gibi topladı gülün yapraklarını
Islaktı
Yapışkandı
Acele açılmış mektubun zarfına yerleştirdi hepsini
Zarfın içinde açık kalmış
bir çeşmenin sesi geliyordu
Savrula savrula
İndi kıyıya
Selam verdi pulsuz balıklara
Yapraklar zarfta
Balıklar suda
Yağmur öpüşlü adam
kıyıda
Hayal şilebine baktılar
Seslendi evvelden gelen fedai
-sevmek aşkın kiliminde hüzündür sarılarak
Hüzün aşkın limanında sevmektir özleyerek
Kıyıda çoğul bir sessizlik
Ölüm yenmişti kan sesini
Çok saçmaydı bu…
5.0
100% (6)