Şiirin Hikayesi
* Bir yerde bitiyor şarkılar başlamadan *
* Kuşlar ağlıyor bir karanlık gecenin ardında *
* Bir yerde başlıyor şarkıların hüzün dolu sesi *
* Bir çığlık bir kahkaha seni anlatıyor *
* Bir yerde duyguların en acısı *
* Sonra gözlerimde bir damla yaş *
Bir şarkıyla başlar sabaha hicranım
İçimde yıkılmış kırılmış sokaklarım
Esmer bir aydınlıkta yitiyorum
Tükeniyorum kimsesizliğimde atılan taşlarla
Yüzüm mü yaralı, ellerim mi acıyor
Acıtmıyor hiç biri; yüreğimde kırılan yerler kadar
Ağlasam da geçirmiyor
Beni taştan taşa çalan sözler
Nasıl uzaklaşıyor benden dolu dizgin
Yasemin çiçeği umut neyleyim
Süt
beyazmış
dost elleri sanıyorken
Kara bir çalı, bir dikendi battı içime
Uzak o kumsalda uyur şimdi hayallerim
Çizdiğim pembe-
mor evler
Ağustos sıcaklığı ateşler yüzümde
Gecemdi,
gündüzümdü, havamdı
Dost diye sandığım o evdekiler
Meğer cadı kazanları kaynatılan
Acı çakır dikenleri doluymuş
Sabahın aydınlığı değil
Akşamın
siyahı değil
İçimdeki, kanlı ellerin tırnak izleri
Esmer bir aydınlıkta bitiyorum
Elveda demeli miyim yaşayamadığım günler
Neden ayrıldık bilmem
Sen olsaydın yanımda
Bilsen
Çekip alamazdı yüreğimi
Kanatamazdı o
Onlar...akrep yuvasındaki zehirler
Sana yazıyorum
Kırılan yüreğimin mektubunu
Kırılmış gönlümü, saracak ellerin
Gelirsen
Gel artık, gel !!!
Günay Koçak
30. 07. 2024