6
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
290
Okunma

O kadar çok şey var ki duyar ayara ihtiyaç
Kendiliğinden bulamaz doğasını hepsi muhtaç
Ve bizdeki şu hırçın nefis büyük ve öyle derin
Ona vurmak gerekiyor, hem de esaslı bir dizgin.
Kendini harap etmenin, vurmanın taştan taşa
Çektirmenin azabı yüreğe üstelik yangınlarla
Bitimi olmayan ızdırapların yolundaki nefesin
Nereden bakarsak bakalım hüsrandır sonu kesin.
Bir yılkı atı gibi değil miydi gençliğimiz meyilde
Neleri yıkıp geçmiştik, bakınız o gerilere
Ve bir gem vurmayı başardığımızda deli gönle
Vazgeçmedik özlemlerden, umutlara küsmedik
Dolu dizgin gidimlerin istikametini tesviyeledik
Başarılarımızın ardındaki giz, mazideki esin
Şüphe götürmez gerçektir ki vurulan dizgin.
Bir sınırlayış hali değildir bu, yanlış olmasın
Kendini daha bir edeple yorup ihya olasın
Kırıp şişelerini kem düşünüşlerin ermek güzele
Haydi yaz ya da söyle şarkını değsin emele.
Konuşursan söyle güzeli ana kat değerce haz
Susarken de inadına, kötülüklerin mezarını kaz
Dinle sükut halinde bestesini makamın hicaz.
Yeter ki isyan duygularından beslenmeyesin
Sana da bana da ihsanı verecektir bu gidişin.
Ahvalini düşünme, yolun ;rahmet, izzet, esin
Unutma sakın, ebediyete uzanışın meltemindesin
Vur bu çılgın gücüne gemi de rotan çizilsin
Ezil, ezme, yorul da yorma sen umutsun, biriciksin
Dört nala çıkılan yolda gerilerde de değilsin
Öyle bir gelişin olsun ki versin cümleye de neşeyi,
Görelim ki tüm emarelerini o uhrevi nefesin
Tutalım sımsıkıca bu akışı, biz de vuralım dizgin.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (12)