Karagözlüm bu sana yazdığım son istidâ
Katman katman bulutlar açılınca gelirsin
Yeter ki fırsat versin an’ı yaratan Hüdâ
Yollara renkli vuslat saçılınca gelirsin

Seher vakti bağlara ince çiğler düşerken
Lale sümbül erguvan toprağını eşerken
Yıldızlar gökyüzünü boynu bükük aşarken
Irmaklardan küreksiz geçilince gelirsin

Karagözlüm üzülme elbet geçer bu yara
Meyûs olup kendini bırakma ah-u zâra
Göremezsen sor beni dönülmez diyârlara
Yağmurlardan gözyaşı içilince gelirsin

Ömrümce diyemedim bu özrümü kabul et
Her şeyin müsebbibi kör felekten ibaret
Eğer erken gelirse geri çevrilmez davet
Dizlerim son emire bükülünce gelirsin

Kalem kâğıt önümde berceste örüyorum
Çilemi baston gibi ardımda sürüyorum
Her sokağın başında gölgeni görüyorum
Bahtımın rüzgârına seçilince gelirsin

Belki bu, bu gün değil belki de yok yarını
Sakın daim eyleme yüzüne ruhsârını
Gözlerime çizmişim efsûni didârını
Kefenime üç metre biçilince gelirsin


______Makberî