1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
444
Okunma
Veyâhut bir sanrı vursa ayaklarımın dibinde
Kafamı bağladığım yerlerden
Maviye gönül vermişken
Bir halisunasyon vursa
Göğsümden
Dilimi bağladığım yerlerden
Güver/cininden yani
Sokulsam bir şairin aflazından ne ampuller yakardım
Yürürken sana en çok
Bir sabır dolanırken vücuduma
Saatimin ince telinden
İnerken gönlümün mezarlıklarına
Ne çok öldüm öldüklerime
sözlerimin yapraklarına son/baharda dökülür gözyaşları
Gözlerimin başaklarına ise
Yazlarda vurulur yangınlar
İhanetin vaveylâsında
Bir utangaçlık vurulur köz olmuş sinesine
Bulutların yoksunken hissetiği güneşi
Mumların cevazında dumanlara şehir bağladığı
Bir inayet şarkısıyla
Ne düğünler çalar küflenmiş çiçeklerin uğruna
Ne yürekler yanar bir müziğe üflenmiş şakıması bir kuşun
Ve ışıklar küskün
Bir ampüle bu doğada
Bu şehre karanlıklar çöktüğünde
Dökülürken masum bir gözyaşı
Dudaklarda bir korku
Susuz bir endamda yansıyan
Ne çiçekler çilesinden aşıkken dağlara
Ne güvertesinde nöbet beklerken
Huzurunda kalan gözlerden
Uçurum dansıdır
Burkulmuş bir kaygıyla ölürken akşamlar
Kanat çırparken bir beddua..
Gezgin imgeler...
5.0
100% (4)