Ah, çocukluğumun tatlı rüyaları,
El değmemiş bahçelerde koştuğum anlar.
Kuş cıvıltılarıyla uyanan sabahlar,
Bir masal diyarında geçip gitti yıllar.

Öyle naif, öyle saf duygularla,
Aile kucağında huzur bulduğum zamanlar.
Dedemin şefkatli kollarında güvende,
Dünyanın bütün korkularından uzak.

Gençlik yıllarım, heyecan dolu düşler,
Kalbimde aşkın ilk tomurcukları açar.
Gece yıldızlarına bakarken düşündüğüm,
Sonsuz hayallerle süslediğim yarınlar.

Her sokak, her köşe bir hatıra saklar,
Küçük kahramanlıklarım, büyük sevinçlerim.
Arkadaşlarla oynanan o oyunlar,
Gözyaşlarıyla kahkahaların iç içe geçtiği anlar.

Zaman, ne de çabuk geçip gitmişsin,
Geriye dönüp baktığımda anlıyorum şimdi.
Her anı, her detayı, her gülüşü,
Ruhumun derinliklerinde saklıyorum.

O eski ev, büyük çınar ağacı altında,
Ninemin tatlı sesiyle yankılanan hikayeler.
Gece yatarken kulağıma fısıldanan masallar,
Rüyalarıma eşlik eden yıldızlı gökyüzü.

Ah, geçmişim, en kıymetli hazinem,
Seninle yaşadığım her an ölümsüz.
Hayatın çetrefilli yollarında kaybolsam da,
Senin anılarınla hep huzur bulurum.

Çocukluğum, gençliğim, eski dostlarım,
Her biri kalbimde birer parıltı.
Yıllar geçse de unutulmaz,
Hep benimle, hep yanı başımda.

Şimdi geriye dönüp bakarken,
Hafif bir tebessümle hatırlıyorum.
Her anın, her hatıranın değerini,
Kalbimde saklayarak yaşıyorum.

Gözlerim dalar uzaklara,
Zamanın ötesine, çocukluk yıllarıma.
O masumiyet, o saf duygular,
Beni hep güçlü kılar, ayakta tutar.

Geçmişime olan bu derin özlem,
Bir hazine gibi parıldar içimde.
Her anı, her gülüş, her dokunuş,
Hayatımın en güzel melodisi olur.

Ve şimdi, geleceğe yürürken,
Geçmişimden aldığım güçle,
Adımlarımı sağlam atıyorum,
Anıların huzuruyla, yüreğimde saklıyorum.