Silkelesek tozlarını derin tarihin
Hangi kadim mevzuular varmış içlerinde
Zamana takılmayın bir onu pas geçin
Sana uzanan el ve yürekleri görerek
Bir şuurdur ki bu payesiz, apaçık gerçek
Bir yankılanan var ötelerden elbet anlarsınız
Ve dersiniz ki içten de inanarak,
Geçmişte değildiniz, siz hep vardınız
İstikâmet arayanlar için buradasınız.

O eller vardı ya ve emektar ayaklar
Uyku tutmaz gözlerden de mahmurlar
Kesilişti yemekten, içmekten dava için
Daha saysam bitmez ki silsilesi özverilerin
Düşünmek gerekmez mi, kopan deli fırtınaları
O günler için miydi bunlar, kimlereydi ve niçin?

Mazinin uhrevi zeminine bir insek
Samimice de oradan az nefeslensek
Okusak, sorsak, görsek, az da terlesek
Zihinler nasıl da zorlanır, burkulurdu yürek
Gün nasıl bugünmüş, idrak de ederek
Koymaz mıydık sınırı tüm keyfiyetlere
Verirdik yönü samimi, bizi biz edenlere
Ve anlardık o vakit ruhunu savaşımların
Bizler de olurduk öznesi o kutlu davanın
Yürekler bağlanırdı duyguda da ağlardınız
İçten gelen titrek bir sesle de edilirdi nida
Yitmediniz siz, onurluca yürekte duransınız.

Dörtlüklere nakşedilmiş onurlu dizelerde
Vururken Ay`ın şavkı o kızılca denize
Alemdarısınız artık, en önündesiniz yiğitliğin
Ve düşşeniz de bir kolla çukura yol bitmez,
Alır da bir başkası sancağı, meşâle sönmez.

Tekbir sesleri nasıl da verir huşuyu
Durur mu artık o ruh kuvva, buldu coşkuyu
Adanmaktır onun adı kendini tarihe
Yiterken çoğalmaktır bu, yarınlara hediye…

Bu tasavvuru oturur, inceden de tartarsınız
Yürekten kopan duyguların siz de ortağısınız
İşte, iman dedikleri de bu olsa gerek
Kesilir zeminden el, ayaklar, yükselmek erek.

Dünü kavrayışı verecek şuur, kayıttasınız
Bütün varlığınızla haykırarak o sağlam kaleye
Saygı, hürmet, dualarımız sayısız Mehmet`e
Çıktınız sayfaların arasından, hayattasınız
Uzak da değilsiniz kesin, damardaki kan
Destansı mücâdelelerle güne doğan tan
Değil sadece mekâna vurdunuz mühür
Duygulara derin tesir bu anla ve uyan
Asırlar boyu milletim yaşıyor özgür.

Oğuzhan KÜLTE