17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2062
Okunma
bir duble içince
boğulmayı marifet sayan hafızan
damarlarından geçen intiharımı
kendi rengine boyardı
aynı hafıza ile koynuma girdiğin her gece
hatay meyhanesinde ki ayyaşdaşım
varsam balığının zehri ile arınırdı
dudaklarıma değdirip zehirlediğin aşk’ını affettim
ki
balıklar da ölür
-hatıralardan-
yeniden kurdum saatleri
belirsiz bir beklengeç
sabırsız bir isyana dönüşürken vapurda
vesikalık fotoğrafını
kendi kimliğine yapıştıran martıyı affettim
ki
martılar da ölür
-açlıktan-
akıl ötesi bir dönemeç
metruk adreslerin
taştan yapılmış kalp kutularına
yorgun mavilerin postalarını taşırken
ben
pul üstünde sevişen piç kedileri taşıdım gözlerine
sevişen piç kedilerin iade-i teslim tırmıklamalarını affettim
ki
kediler de ölür
-nankörlükten-
bir gün
balığı
martı
martıyı
kedi
yedi
sen de beni…