4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
246
Okunma

GİT
Ssana daha kaç şiir kurban edeyim gitmen için
Kırlarda salıncak istedim
Hayallerimi umutlarımı astın ağaçlara
Masallar ülkesinin prensesi değilimki ben
Duygu topraklarıma işçi istemem
Sevgiyi elmas gibi taşırım göğsümde çalma git
En kavi rüzgarlar bile ulaşamaz artık ruhuma
Ağarmış saçların gibi soldu albümde resimler
İçimdeki herşey eskidi sen gibi
Uyumak için elma çayı içmiyorum artık
Ihlamur leylak kokusunu doya doya çekiyorum ciğerime
Seni ruhumdaki zindanlara kapattım
Öyle kırgınımki kendime unut gözlerimin mahsun bakışını ve git
Çorak topraklara yağ artık bu şehrin havası hep bahar
Çok şükür doğum sancısı gibi acısada bedenim
Bükülmez namerde bileğim
Unutsun bülbül gülü unutsun çiçek açmayı kuru dallar
Bin yıllık bir destan gibi başlasada hikayemiz
Okyanus taştı su yandı bu limanda gemiler battı
Sen ana kucağı gibi şefkat dolu bir ninniyi unut ve git
İçimdeki dua kapıları açıldı birer birer
Özgürleştiğimde sulara gömülen aynasın
Serin nehirler hep bana doğru aksın
Yapbozlardan vazgeçtim yanıbaşımda fotoğraflarda hep dostlar
Dolambaçlı yollar hesaplı kitaplı merhabalar çekmiyor artık beni
Kaçamak bakışlara dönüp bakmaz oldum
Pişmanlıklarımın keşkelerimin sustuklarımın hesabı yalnız bende saklı
Sen iyisimi bozduğun mevsimleri al ve git
KATYA
5.0
100% (5)