Sıladan tarafa dönsün yolumuz,
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.
Öz baba yurdumuz, anadolumuz
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Soğuğu üşütmez, sıcağı yakmaz
Kimse birbirini kolundan atmaz
Gardaşın yerini yadeller tutmaz
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Şifayı ararsan var iki çermik
Hem sıcağa,hem soğuğa giderik
Sabah kelle, öğlen etlekmek yerik
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Paşabahçede bir Semaver yaksak
Özledim mangalı olsun, is koksak.
Yukarı tekkeye doğru bir çıksak
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Celâllidir bizim ırmağın suyu
Yürüyerek geçek eğri köprüyü
Gezek konakları, görek Aksu’yu
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Çıkalım seninle yıldız dağına
Akşam gidek bir dost ile düğüne
Erteleme n’olur, yine bu sene
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Valilikten doğru git istasyona
Ulucami, Şifahiye, Taşhana
Döner ısmarlarım, bir de çay sana
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Sevemedim gitti şu yabaneli
Kokmuyor buranın çiçeği, gülü
Mert olur yiğidi, hem deli dolu
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Kurudur havası, bitmez soğuğu
Kışın dağlarına iner bir kuğu
Ne zor bilsen, ana baba yokluğu
Gel gardaş gidelim Sivas’a doğru.

Ellerin yurdunda çekmezler nazım
Tükendi gençliğim, baharım yazım
Çeksem havasını dağılır sızım
Gel gardaş gidelim, Sivas’a doğru.

Anamın, babamın yoldadır gözü
Bayram yaklaşıyor beklerler bizi
Çok göresim geldi inan herkesi
Gel gardaş gidelim, Sivas’a doğru.

Âşık değilim ki, çalıp söyleyim
Elimden bu kadar geldi neyleyim
Gurbetelde nasıl gönül eyleyim
Nûrfânî’m gidelim, Sivas’a doğru.

Nûriye Akyol

Görsel: @biumutfoto