ah! sevgili
kızıl akşamların morunda kapıma gelir leylak kokulu hayalin
aniden delirir gök çıldırır saatler rüzgârına tutulur yüreğimin
ıslak travertenleri


sonrasında
gözlerinin binbir rengine açılır dar sofam
kucak açar sana yalnızlık kokan oda aynalar aşka gelir
yüzüme yüzüme eser sıcaklığın seninle yaşayamadıklarımızı
anlatır su kuşları geceye


bir tütün dumanında alevlenir
havalanır özlem yükseldikçe burgulanır sevdanın yeşil dalları
seni en çok andığım yandığım büyülü vakitlerin
süzgecinden geçer zaman


seni sevmek su gibidir sevgili
kışın ılık ılık yazın buz gibi akarsın içimin çölleşmiş kuytularına
seninle kavuşmak sevinci yok mu işte o tılsımlı ateş
omuzumda karargah kuran yalnızlığı söker alır alnından
kanatlarından çiviler duvarlara


aşkın hem belâ
hem cefa hem sefa sevgili
kirpik oyalarından süzülür coşkuyla edayla
şuracıkta oturur beklerim seni günler aylar yıllar boyu
kasvetli zamansa uzun uzun yağmurlar yağdırır saçlarıma
dudaklarımaysa acılar eker elem biçer gamzelerime
buruk bir sessizlik iliştirir
dilime


suskunluğu seçer vakitler


beklemek
ızdıraplı bir gecenin ölüm çığlığı gibi yırtar gözlerimi
sonsuzluk geçitinde unutulmuş bir şarkı gibi ağlatır kalbimi
kırgın ve sanrılı düşlere uyanır gözlerim


gelemezsen hayalini eksiltme kapımdan


bende olan eksikliğini
iyi sakla kimseler bulamasın seni sevgili
kim bilir hayalperest zamanlarda bükülür hasret
biter vuslat sürgünlüğü sarılırım doya doya
ıtır kokulu boynuna


kavuşan dudaklarımızsa allanır güllenir sabaha
ve içimizde aşkla yeşeren ormanda cennet kuşlarıyla ağaçlar hep el ele






ayşe uçar
24032024
03:22