11
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
364
Okunma

Beytullah’ın kara derler örtüsü
Yüzümü sürmedim ona yanarım.
Dünyanın kalbidir, Mekke’nin süsü
Yakından görmedim ona yanarım.
Nakış nakış işli gönüle adı
Kadın erkek, her mü’minin muradı
Yaralı gönlümün kırık kanadı
Murada ermedim ona yanarım.
Günahkâr ruhumda utanç perdesi
Dilimde canhıraş bir affet sesi
Gözlerimde siyah ismid sürmesi
Tavafa girmedim ona yanarım.
Altın oluk derler, akar bu yana
Ondan akan rahmet yeter cihâna
Şifadır toprağı, tozu bu cana
Yüzüme sürmedim ona yanarım.
Lebbeyk nidasıyla tavafa girip
Tavafın sonunda bir selâm verip
Hacer’ül Esved’i karşımda görüp
Secdeye varmadım ona yanarım.
Çevirir yolumdan arzular beni
Günahlara mesken etti sîne’mi
Dünya için harab ettim bedeni
Tavafta yormadım ona yanarım.
Vuslatı ağlatır, firâkı yakar
Hasretiyle gönül hep yanık kokar
Merhamet dilenmek için tövbekâr
Bohçamı sermedim ona yanarım.
Hayalim, muradım Mekke, Medine
Hasretim Resûl’e, yar’i güzin’e
Şifa olsun diye ihram bezine
Yaramı sarmadım ona yanarım.
Gidilmez ki dosttan davet gelmeden
Nasip et Allah’ım, gelem ölmeden
Arafat’a çıkıp Müzdelife’den
Vakfe’ye durmadım ona yanarım.
Hicaz illerine gider hacılar
Resûle sevdalı gardaş, bacılar
Beytullah’da deva bulur acılar
Şifayı dermedim ona yanarım.
Hicretin şahidi, Sevr mağarası
Hamza’nın Uhud da kanar yarası
Bir nefeslik cennet ve nâr arası
Ağımı germedim ona yanarım.
Her seher vaktinde, ister duada
Ya Rabb, Nurfanî’yi erdir murada
Bir defa secdeye varıp orada
Canımı vermedim ona yanarım.
~Nûriye Akyol
28/Ağustos/2021
Görsel alıntıdır
5.0
100% (23)