Ulvi şiirinizi büyük bir hayranlıkla okudum. Teşekkürler şairim. Emeğinize, yüreğinize ve Kaleminize sağlık. Saygı ve hürmetlerimle.

Harika şiirinizi büyük bir keyifle okudum. Emeğinize ve güçlü kaleminize sağlık. Teşekkürler Üstadım, saygılarımla.

Tarihten örnek verecek olursak Fatih'in dönemini ele alalım. Osmanlı oldum olası mültecilere kucak açan bir imparatorluktu. Örneğin Portekiz, İspanya ve İtalya'dan sürülen 1492 den itibaren Osmanlı'ya sığınıp padişahın kontrolünde şehirlere yerleştiler ve güçlü ve hali vakti yerinde cemaatler oluşturdular. Zaman içerisinde Dîvân-ı Hümâyun'daki kadroları ele geçirdiler. Daha da eskiye gidile bilinir. Örnekler çoğaltıla bilinir. Halka bize yansıyan kısmın sonuçlarına bakarsak şuan geldiğimiz durum ne kadar gerçekçi bir oran bilinmez ama 65% enflasyon ve dünya tarihinde hiç görülmemiş oranda Türk toplumunu doğurganlık oranının düşmesi. (İnsancıl bir yapım vardım ama Suriyeliler 'in doğurganlık oranın kat ve kat artması ülkem adına bazı soru işaretleri doğurmaktadır.)Orta Asya ve Osmanlıda özellikle Lütfi Barka'nın verilerine göre her aile üç çocuk doğurdu. Doğum oranımız komşumuz olan Ruslardan bile daha düşün oranda. Örneğin Musul'da Türk nüfusu 50% liri geçerken demografik değişimlerle birlikte şuan 15%dir. Ve bu oran meclisteki yönetim şeklini etkilemektedir. Maalesef Dış işleri Bakanlığı'nın almış olduğu çözümcü bakış açısı günü kurtarmak adına yeterli değildir. Kısacası vermiş olduğunuz örneğin daha eski zamanlarda nerden kaynakladığını bulup çıkarıp Türkiye Cumhuriyeti adına yararlı olacaktır. Bunu yaparkende çok iyi bir tarih,iktisat,sosyoloji, ekonomi ve siyasal ilişkiler bilmek gerekir.