4
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
495
Okunma

gün geceden ayrılıp kavuştuğunda sabaha
serüvenci kuşların sökün ettiği ağaçlarda
ruhu koruluklardan çalınmış zamanlarda
hüzzam şarkılar
-dinletisi
ağlama rüzgâr
bu sıkıntıları ben giyindim
nerden bilecektim yaşam kavgasının
yoksul pardesüler içinde kemiklerimi
acı acı sızlatacağını
şimdi kollasam da zamandan
öte kendimi
-nafile
hüsranların
yenilgilerin altında kırılıyor ruhum
dar yerimde yetim sofram eksik hayallerim
paydosu yaklaşmışken ömrün güz rüzgârları
estikçe esiyor
bıraktım savaşmayı
bıraktım savunmayı yok ki gereği
paslanmış yüreği miadı dolmuş ömrü
neylesin bahar neylesin zaman
neylesin umut
zamanla
anlaşılmak da istemez insan
içinde yürüyen zayıflığın ağırlığına yenildikçe
sesinin tınısı duruşu değişir
-durağanlaşır
belki de sevinir düşmanları
belki de arkasından konuşurlar
belki de zafer naraları atarlar
gözlerinden şenlik
fışkırır
v
e
kırık dökük cümlelerin kifayetsizliğinde
ip inceldiği yerden kopar muhtemelen
doğduğum günkü gibi ağlarım beyazlara sararlar
sesimin elbisesini toprağa giydirirler
kimse umursamaz
feryad-ı figânımı
annem de yok ki...
ayşe uçar
21032024
00:04