Kırk karanlık kırk gece örtülse üzerine
Güzelliğin ay gibi doğardı gecelere
Güzellikte hiç kimse su dökemez eline
Yüreğin olmuş senin sanki saklı hazine

Sen nadide çiçeksin doldurulmaz ki yerin
Baktın mı etrafına var mı eşin benzerin?
O sımsıcak yüreğin şiir gibi sözlerin
Demlenir yüreğimde sana dair hislerim

Sanki desem bir peri süsleyen hayalleri
Bu endam bu güzellik bozdurdun ezberleri
Güzelliğin dillerde soldurdun tüm renkleri
Sana ben hiç kıyamam yaksan da gemileri

Yanağında gamzesi ne de güzel işvesi
Gül yüzünde daima eksik olmaz neş’esi
İnceciktir hep beli sürmelidir gözleri
Özenip de yaratmış belli ki Mevla seni

Gözlerinin gölgesi düşünce denizlere
Gören yakamoz sanır düşer de dehlizlere
Güzelliğin Mevla’dan belli ki bir mucize
Yüreğin yüreğime ondan gelir hacize

Eşsiz zarafetinle düştün işte gönlüme
Güneşi olur musun şu kısacık ömrüme?
Kırk mısra kırk hecede anlatılmazsın bence
O güzel bakışların sanki sırlı bilmece

Ahmet ŞAHİN
16.03.2023
Sa.14.00