3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1332
Okunma
yıllar yorgun yiğidim saatler emekliyor
güneşe yas düşmüş güller solgun bekliyor
asırlar var ki sen yoksun kayıpsın yiğidim
kalmadı istikbale dair bir tek bile ümidim
ne gaye ile gittin sana neler oldu bilemedik
senin şanlı tarihini ne onlar ne biz silemedik
sen bir davasın sen bir ümitsin sen güneşsin
sende ısındık biz yiğidim sen dağlara eşsin
kılıcının gölgesinde ne mesut günler geçirdik
nice soysuz zalimin tahtını başına geçirdik
ah şimdi hangi hicran benim hicranımdan büyüktür
sensiz geçen asırlar üzerimize kutsal bir yüktür
kıydılar sana zalimler sorgusuz sualsiz kıydılar
zülfikar kılıcı sancağı elinden ihanetle aldılar
cihana sığmayan yüce bedenini bir çukura attılar
bizim katığımıza yiğidim yokluğunda zehir kattılar
şimdi nağmeler öksüz besteler kimsesiz kaldı
ruhumdan sunduğum güller bahçesiz kaldı
yoktun sekizinci notadan ağıtlar yaktım sana
dil uzattırmadım sadık kaldım hep hatırana
ama sen yoksun şimdi bilmem ki yine gelmez misin
bu millet balkanlar ortadoğu ne halde bilmez misin
senin uğruna destanlar yazdık türküler tutturduk
nice ihanetleri nice düşmanları dimağlara unutturduk
olur da sen gelirsin diye yeniden bizi sararsın diye
ruhlarımızı canlarımızı saklıyoruz sana hediye
Serdengeçtim o gitti gelmez bir daha cihana
adaleti hoşgörüsü hakimiyeti hayal oldu gayrı sana
Yiğidim ya gel yeniden al bizi kanatların altına
ya da tarihin tozlu sayfalarında iç çekelim saltanatına...