2
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
606
Okunma

Bırak tükensin özlemler sevecen yüreğimde
Tüm kanamalı yaralar kabuk bağlasın
Gözlerim unutulmayan en güzel günlerime
Mazimde kalan birkaç anım diye ağlasın
En karanlık akşamım
Saçlarıma çiyler düştü bir eylül akşamında
Beklediğim kırık dökük umutlar, gelmedi bir daha
Ağladığım senin için her akşam
O istasyonda
Her gün yazdığım birkaç mısra dudaklarımda
Sana duyurmak istediğim... kalbimden kalbine
Mektuplar yazmayacağım bundan böyle
Diyorum ya ; öfkeyle yumruklayıp
Bahçedeki şu dut ağacını ?
Oysa dut ağacının ne suçu var ki
Geceler tüm siyahlığı ile gelsin üzerime
Ve sen bakarken çaresizce gözlerime
Benim kalbimin feryadını duyamazsın
Duymamalısın !
Aşkının ne kadar yıktığını söyleyemem sana
Islandığımı sağnak sağnak gecelerimde
Sürgün edemem seni yüreğimden
Acımasız sokaklarına atılırken gurbetin
Bir eylül akşamında
Düşmemişti güz yağmurları
Henüz saçlarıma...ama ürpertmişti içimi
Yapraklar daha uçuşmamıştı ayaklar altında
Karlar yağmağa hazırlanırken dünyama
Ayrılığımız yazgılara geldiğinde
Bir eylül akşamında
Seni en çok ben sevdim bir eylül akşamında
Gözlerine hasretken, içimde ılık tebessümünle
Duyacak mı ellerim ellerinin sıcaklığını bir daha
Bir çıra misali tutuşur yüreğim
Maziye dalarken bir film şeridi gibi geçişir anım
Son bir umutla uzanırken ellerim
Çaresiz, yılgın, isteksiz
Elveda derim
Sana bir eylül akşamından
Günay Koçak
5. 1. 2024
5.0
100% (11)