Şemse dökülen kanter gibi
Gelinliği giyili bir metruktan çökmüş
Ahu gözlerinde
remz edilesi bir cennet
Vaat edilmiş bir sızıntı yarasıyım
Bessa
Aktimin kıyametine

Cevazı
Ölüme yaklaşık vakitsiz bir hicrandır sana d/okunan
Yâkıt bir kalp varken
fosil olmuş gözlerin yâşına değerse
Yasında
benzin mazot parası gibiyimdir sana
Bessa
Aktimin sukutunda

Şah mat çektim cehenneme
senin için
Tatlı tatlı yıkarken bir ölüyü
Vedâ ediyorum idam ipinde bir vicdana
Belki bir buse gelir diye topraktan
Bessa
Kıymetin el değmemiş sanrılarında

Yüreğimin çocuğuna nasır kokturdum
Anaç aşklarıma seni doğanın memelerine
Teslim edilmiş...
Can üstünde can yanılgısı
Mavi bir suyu utanmaktan vazgeçtir diye
Şuura and edilmiş bir hasrete
Artık
bir dile
sonu olmayan masallar bırakmak
Yanık dualar ile
Şarkıdır ahına şarap dökmüş
Aklında
Bir sanattır kalbi utangaçlığın düğününde yazılmamış
ve de değmemiş bir yazgıya
Bessa
İsrafil gibi vurgun üflenmiş surunda

Kişneyen burun akittir kendine
Bir zurnaya
ölüm ötesi ölüm varken ona
Sır ile bir tabloya tuval
Orta noktaya seni kalemle ..
İç geçirerek
sözü mâhalinden sıyıran bir resme belki de
Bessa
Gülüşünde
tüyü girmemiş yetimin hakkı varken....




Gezgin imgeler...