4
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1415
Okunma

"Boşa tükettiğimiz bütün nefesler hatırına
Sarılalım küreklere
Malum önümüz kış, kıyamet
Canımız Allah’a emanet"
Nagişce
Sahillerde martı sessizliği
Güneşe hasret bir günde
Ayaklarımda siyah botlarım
Parmaklarımda havalı eldivenlerim
Fırtınayla barışmış delice esen rüzgâr
Başımda lila şapkam
Havamızı alıp geldik
Havalı eldivenlerimle ben
Sorarsanız başım da göğe erdi lila şapkayla
Pembiş kaşkolumda savrulup durdu
Keyfimiz prenseslerde yok
İçimizi ısıtan
Bir baba evimiz eksik
Bir de anne kokumuz
Ve aldık kalemi yazmaya başladık
Nagihan kimliğim ve hiçliğimle ben
Bugün yirmi bir aralık
Nar ritüeli eşliğinde bolluk , bereket, aşk, sevgi , mutluluk, huzur dileyerek
(Kusurum olursa affola )
...
Bazen
Gitme demek gerekiyor
En çok da kendimize
Bu kadar
Yorgunluğumuzun kırgınlığımızın ve çaresizliğimizin üzerine
Örselenmiş duygularımızdan binlerce kez öpsek az gelir yeminle
Hani bize sunulan yol ayrımı var ya
Hep mecburiyetleri seçeriz
Kendimizden ödün vere vere
Mutluluk treni kalkar defalarca
Yetişemeyiz
El sallarız hüznün sesiyle
Defalarca kavuştuğumuz istasyonda
Sevgili bizi bekler
Biz içimize dolan ağlak hıçkırıklarla boğuşuruz
Ama nâfile
Aslında bazen kaçmak gerekiyor
En çok da kendinden
Umudun ellerinden tutup
Seferinden geri gelmeyen gemilere teslim olmadan
Son tren
Son otobüs de olsa ona binmek gerekiyor
Ellerimizde kalbimizde büyüttüğümüz sevgi çiçekleri
Göz bebeklerimizde sevdanın resmi
Bir nefeslik gülmek gerekiyor
Bir nefeslik
...
Ağlamak artık bize hiç yakışmıyor sevgili
Var mısın rengârenk kağıttan gemiler yüzdürmeye
O Rhein sularında
Çocuk gözlerimizle
nagihan
Geçmiş günden kalan
21/12/2023