4
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
885
Okunma
Peronu olmayan kara kaplı bir ray çıkmazı içindeki ölgün şehir..
Sarkıtıp sözcüklerini gecenin sırtından
Ağır aksak ilerliyorsun âmâ solucan deliğinden
Fısıltının kara güllerinden kopartıp çığlığını
Çürüyor bedenin yankısı bozuk gıcırtılı bir plakta
Ellerin, ellerin ki çöl fırtınası yeni acılar peydahlıyor sabahın cebinde
Biten bir şeyi tüketiyor kayıtsız, nüshasız izlerin
Yırtılan dumansı bir mavinin ateşinde soyunuyor küllerin
Küllerin ki gölgesiz
Ve her ölüm y’akacak, savrulacak günahkar dallarına
Hadi as timsah gözyaşlarını gök ağacının sararmış sayfalarına
Bir kozalağın sancısında doğur, doğurabilirsen avazını, ayazını
Düğümlenen vagonların istasyonsuz dudaklarına sür hikayenin kanlı izini
Hadi için için kana ...
kabus salisesine soyunan saatin dar koridorlarında
hatırla ve öl ...
Kaçış, kaçış ki aldatıştır
üstünde eğreti duran mevsimsiz çıplaklıkta,
Hazan dökülürken eprime uykularına
Hadi bağır çağır dikenli tenlerin soğuk duvarlarına
Ve kış uykusu düşerken kanı çekilmiş saçlarına
Toprağın yüzüne inecek gece
Ağır bir fırtınadan çıkacak roman yüzlü çocuklar
O vakit sus
Ve
Hatırla
Gözlerin kaç uyku masumiyetinde ninni seslerini susturdu
İçini ceke çeke işgal ettiğin kaç hayat söndü nefesinde
O vakit sus
Sus ve
Dön yüzünü unutulmuş olana
dön ve razı ol
Ölüm iyi gelecek sana...
V
E
S
E
N
ÇOCUK...
Kesik süt kokusunda figan taramış saçlarından vazgeçmelisin
düşün, düşün ki göğün ellerinden dökülen mutlu masallar artık ağlamayacak ağlatmayacak seni
benek benek kanatlan yarınına dününe
“her an bir hayattır”
yaşa çocuk...
~°~
~°~
~°~
5.0
100% (23)