Saklıyorum sana
Takvimden düşen her bir yaprakla
Sardığım içimi
Tüm incilerimi de
Dünde kalmış bir keke dökmüştüm
Parıltısızdır dişlerim ve gözlerim
O ışıltı ki
Sabahı doğuran saçlarındaki
yıldızlar
Annen astrolojinin yan dalı
Baban
mavi gömleğiydi evrenin
Kahverengi çomağı vardır tüm dayıların
Şubatla kavgasi vardır tüm ayların
Elinde sopası vardır
Yamacımızdan koşup giden yılların
2 kişilik odasi vardı tüm sırların
Kırmızı dudakları vardı Alaçatı’nın
Çoğu
İzmir’ deymiş güzel kızların
Oysa toprakta başaklanır
En bereketlisi sarı saçlıların
Parlaklıklar beni göremez
Bu bir kara büyü
Gözlerini çevirip bana
sakın ters bakma
Diline doladığın
Bir bağ vardı aramızda
Baktığında çözülecek dilindeki
o masaldan kalktığında
seni çamura düşüren
Dizlerindekiler de çözülecek
sana dünden bahsetmeyeceğim
Yarına dair hiç soru da sormadım
Peki ya bugün
özledin mi?